Telefon Dinlenmesi Nedir? Telefon Dinlenilebilir mi?

İletişimin denetlenmesi, araya bir vasıta sokulmak suretiyle gerçekleştirilen her türlü iletişimin gizlice dinlenmesi, buradan elde edilen bilgilerin kaydedilmesi ve sinyal bilgilerinin  değerlendirilmesini kapsamaktadır. İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması 5271 sayılı CMK m. 135’de düzenlenmektedir.

İletişimin denetlenmesi tedbiri şu şekillerde uygulanmaktadır:

  • İletişimin tespiti,
  • İletişimin dinlenmesi ve kayda alınması,
  • Sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi.

İletişimin Tespiti Şartları Nelerdir?

İletişimin tespiti, telefonlar açısından HTS kayıt bilgilerinin elde edilmesidir. İletişimin tespiti için bazı şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Bunlar:

1.Hakkında İletişimin Tespiti Yapılacak Kişi: 5271 sayılı CMK m.135’e göre şüpheli veya sanığa dair iletişimin tespitine karar verilebilecektir. Bu sebeple şüpheli veya sanık dışında kalan üçüncü kişiler hakkında iletişimin tespiti tedbirine karar verilemeyecektir.

Şüpheli, soruşturma evresinde suç şüphesi altında bulunan kişiyi, sanık ise kovuşturma evresinde suç şüphesi altında bulunan kişiyi ifade eder. (CMK m.2)

2.Suça İlişkin Şartlar: İletişimin tespiti tedbirine başvurabilmek için, ilgili suçun CMK m. 135/8’de sayılan katalog suçlar arasında olması aranmaz. Bu sebeple, iletişimin dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi tedbirinden farklı olarak, TCK’da yer alan herhangi bir suç için iletişimin tespiti tedbirine başvurulabilecektir. Bu bakımdan iletişimin tespiti tedbiri herhangi bir suç için alınabilecektir, suç sınırlaması yoktur.

3.Savcılık veya Hakim Kararı Şartı: İletişimin tespiti (HTS kayıtları); soruşturma aşamasında hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde cumhuriyet savcısı, kovuşturma aşamasında mahkeme kararına istinaden yapılır. Cumhuriyet savcısı, kararını yirmi dört saat içinde hakimin onayına sunar ve hakim kararını en geç yirmi dört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hakim tarafından aksine karar verilmesi halinde kayıtlar derhal imha edilir.

İletişimin tespitinde kovuşturma aşamasında mutlak surette hakim kararı gerekirken, iletişimin tespitine göre daha ağır bir tedbir olan iletişimin dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi gecikmesinde sakınca bulunan hallerde cumhuriyet savcısı kararı ile uygulanabilmektedir.

İletişimin tespiti tedbirinde, diğer tedbirler için aranan “somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebepleri” ve başka yoldan delil elde etme imkanının bulunmaması” şartları aranmaz.

Belirtilen bu hususların yanında, hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde cumhuriyet savcısının kararıyla  şüpheli veya sanığın yakalanabilmesi için mobil telefonun yeri tespit edilebilir. Verilen bu kararda, mobil telefon numarası ve tespit işleminin süresi bvelirtilir. Tespit işlemi en çok 2 ay için yapılabilir, bu süre 1 ay daha uzatılabilir. (CMK m.135/5)

İletişimin Dinlenmesi, Kaydedilmesi ve Değerlendirilmesi Şartları

Bu tedbir hem soruşturma hemde kovuşturma aşamasında uygulanabilecektir. Şüpheli veya sanık hakkında uygulanacak bu tedbire başvurulabilmesi için, suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka suretle delil elde edilememesi gerekmektedir.

İletişimin denetlenmesi, yani iletişimin dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi tedbirine başvurabilmek için bazı şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Bunlar:

1. Hakkında İletişimin Denetlenmesi Yapılacak Kişi

5271 sayılı CMK m.135’e göre, sadece şüpheli veya sanığa ait iletişimin dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi tedbirine başvurulabilecektir. Bu sebeple şüpheli veya sanık dışında kalan üçüncü kişiler hakkında iletişimin dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi tedbirine başvurulamaz.

Şüpheli, soruşturma evresinde suç şüphesi altında bulunan kişiyi, sanık ise kovuşturma evresinde suç şüphesi altında bulunan kişiyi ifade eder. (CMK m.2)

2. Suça İlişkin Şartlar

İletişimin dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesİ yalnızca belli suçlar için başvurulabilen bir tedbirdir. Bu tedbirin uygulanabileceği katalog suçlar CMK m. 135/8’de belirtilmiştir. Bunlar:

  • Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80) ile organ veya doku ticareti (madde 91), (36)
  • Kasten öldürme (madde 81, 82, 83),
  • İşkence (madde 94, 95),
  • Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, madde 102),
  • Çocukların cinsel istismarı (madde 103),
  • Nitelikli hırsızlık (madde 142) ve yağma (madde 148, 149) ile nitelikli dolandırıcılık (madde 158),
  • Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),
  • Parada sahtecilik (madde 197),
  • Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (madde 220, fıkra üç),
  • Fuhuş (madde 227),
  • İhaleye fesat karıştırma (madde 235),
  • Tefecilik (madde 241),
  • Rüşvet (madde 252),
  • Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama (madde 282),
  • Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak (madde 302) ,
  • Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 311, 312, 313, 314, 315, 316),
  • Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337) suçları.
  • Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları.
  • Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu,
  • Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar.
  • Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar.
  • 5258 sayılı yasadışı bahis suçları.

3. Kuvvetli Şüphe Sebepleri ve Başka Yollardan Delil Elde Etme İmkanının Bulunmaması Şartı

Şüpheli veya sanığın iletişiminin dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi için öncelikle suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkanının bulunmaması gerekir.

CMK m.135/8’de belirtilen katalog suçların işlendiğine dair somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebepleri bulunmadan iletişiminin dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi tedbirine başvurulamaz.

Başka suretle delil elde edilmesi imkanının bulunmaması, soruşturma veya kovuşturma evresinde diğer koruma tedbirlerine başvurulmuş olmasına rağmen sonuç alınamayacağı hususunda bir beklentinin varlığı veya başka yöntemlerden biri veya birkaçının uygulanmasına rağmen delil elde edilememesi ve delillere ancak iletişiminin dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi tedbiriyle ulaşılabilecek olmasını ifade etmektedir. (Yön. m.4) iletişiminin dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi tali nitelikte bir koruma tedbiridir. Bu sebeple, soruşturma ve kovuşturma makamının başka bir yoldan delil elde etme imkanı varsa iletişiminin dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi tedbirine başvurulamayacaktır.

4. Hakim veya Savcılık Kararı Şartı

Şüpheli ve sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespiti, soruşturma aşamasında hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma aşamasında mahkeme kararına istinaden yapılır. Kararda, yüklenen suçun türü, hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, telefon numarası veya iletişim bağlantısını tespite imkân veren kodu ve tedbirin süresi belirtilir. (CMK m.135/6)

Talepte bulunulurken hakkında bu madde uyarınca tedbir kararı verilecek hattın veya iletişim aracının sahibini ve biliniyorsa kullanıcısını gösterir belge veya rapor eklenir.

Cumhuriyet savcısı kararını yirmi dört saat içinde hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmi dört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi hâlinde kayıtlar derhâl imha edilir.

5. Süre Şartı

İletişiminin dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi kararı en çok 2 ay için verilebilir, bu süre 1 ay daha uzatılabilir. Ancak, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak gerekli görülmesi halinde, hâkim yukarıdaki sürelere ek olarak her defasında bir aydan fazla olmamak ve toplam üç ayı geçmemek üzere uzatılmasına karar verebilir. (CMK m.135/4) Belirtilen bu sebeplerle bireysel suçlarda toplam 3 ay, örgütlü suçlarda ise toplam 6 ay iletişiminin dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi tedbirine başvurulabilecektir.

Duruşmada Ses Kayıtlarının Sanığa Okunması

Bir ses kaydının sanık aleyhine yargılamada kullanılıp delil kabul edilebilmesi için öncelikle kayıttaki sesin veya dökümü yapılmışsa tutanakta yer alan konuşmaların sanığa dinletilmesi ve sesin kendisine ait olup olmadığının sorulması, sanığın sesi kabul etmemesi halinde mukayese için dosyada bulunan ses ile birlikte şüpheli veya sanıktan alınan ses kaydının Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi ya da uzman bir kurum ya da kuruluşa ses analizi yaptırılmak suretiyle konuşmaların sanığa ait olup olmadığının saptanarak, sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Aksi halde, sesi kabul etmeyen şahıs hakkında verilecek mahkumiyet hukuka aykırı olacaktır.

Tesadüfen Elde Edilen Deliller

Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında, yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ve ancak, 135 inci maddenin altıncı fıkrasında sayılan suçlardan birinin işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir delil elde edilirse; bu delil muhafaza altına alınır ve durum Cumhuriyet Savcılığına derhâl bildirilir. (CMK m.138/2)  İletişimin denetlenmesi sırasında tesadüfen elde edilen kanıtların dikkate alınabilmesi için söz konusu delilin tedbire konu suç ile ilgili olmayan ve bir başka suç şüphesi uyandıran bir delil niteliği taşıması ve tedbire konu suçun katalog suçlar içinde yer alması gerekmektedir.

Tanıklıktan Çekinebilecek Kişilerin Dinlenmesi ve Kayda Alınması

Şüpheli veya sanığın tanıklıktan çekinebilecek kişilerle arasındaki iletişimi kayda alınamaz. Kayda alma gerçekleştikten sonra bu durumun anlaşılması hâlinde, alınan kayıtlar derhâl yok edilir.

Tanıklıktan çekinme hakkına sahip kişiler ile iletişimin kayda alınamaması kuralı ancak tanıklıktan çekinme hakkına sahip kişinin şüpheli veya sanık olmaması halinde mümkündür.

İletişimin Denetlenmesinin Diğer Teknik Takip Tedbirleriyle İlişkisi

İletişimin denetlenmesi tedbirlerinin, gizli soruşturmacı görevlendirilmesi (CMK m.139) ve teknik araçlarla izleme (CMK m.140) tedbirlerine nazaran öncelik aldığı, bu düzenlemelerle soruşturma ve kovuşturma evreleri ve kapsadıkları suçlar yönünden aralarında öncelik-sonralık ilişkisi olduğu, bu sebeple iletişimin denetlenmesi tedbirinden (CMK m.135) sonuç alınamaması halinde teknik araçlarla izleme ve örgütün mevcudiyeti halinde ise gizli soruşturmacı tedbirine başvurulabilecektir. Her üç koruma tedbirine aynı anda veya birlikte karar verilemez. (Yargıtay 18. C.D. 2015/29744E., 2015/4468K.)

İletişimin Tespiti, Dinlenmesi ve Kayda Alınması,  Gizli Soruşturmacı Görevlendirilmesi ve Teknik Araçlarla İzleme Koruma Tedbirlerinin Birlikte Uygulanamayacağı İle İlgili Yargıtay Kararı

  • Yargıtay 18. C.D. 09.07.2015 Tarihli, 2015/29744 E., 2015/4468 Sayılı Kararında

“5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda düzenlenen özel koruma tedbirlerinden iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması  başlıklı 135. maddenin 1. fıkrasında ‘başka suretle delil elde edilmesi imkanının bulunmaması…’ ibaresinin gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin 139. ve teknik araçlarla izlemeye ait 140. maddelerde bulunmaması ve anılan maddelerde ‘başka suretle delil elde edilememesi halindeki’ düzenlemeler ile soruşturma ve kovuşturma evreleri ve kapsadıkları suçlar yönünden aralarında öncelik-sonralık ilişkisi olduğu, bu bağlamda öncelikle 135. maddenin diğer iki koruma tedbirine nazaran öncelik aldığı, sonuç alınamaması halinde 140. ve ancak örgütün mevcudiyeti halinde ise 139. maddeye başvurulabileceği gözetildiğinde, her üç koruma tedbirine aynı anda ve birlikte karar verilemeyeceği…”

Duruşmada Ses Kayıtlarının Sanığa Okunması İle İlgili Yargıtay Kararı

  • Yargıtay 20. C.D. 09.07.2020 Tarihli, 2019/6777 E., 2020/4156 Sayılı Kararında

“Sanık hakkında hükme esas alınan iletişimin tespitine dair tutanakların duruşmada sanığa okunmasının ardından sanığın görüşmeleri kendisinin yapmadığını beyan etmesi üzerine mahkemece 06/10/2010 tarihli celsenin 4 numaralı ara kararı uyarınca Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılarak ses kayıtlarının sanığa ait olup olmadığı yönünde rapor aldırılmasını talep ettiğinin ancak belirtilen hususta ses analiz raporu aldırılmış ise aslının ya da onaylı örneğinin denetime olanak verecek şekilde dosya arasına getirilmesi, rapor alınmamış ise sanıktan alınacak ses örnekleri ile hükme esas alınan olaylara ilişkin telefon konuşmalarının ses kayıtlarının aynı kişiye ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi veya uzman bir kurum ya da kuruluştan rapor alınması, telefon konuşmalarının somut olayla ve gerçekleşen olgularla birlikte ayrı ayrı irdelenip değerlendirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması, kanuna aykırıdır.”

Blog Yazılarımız: FETÖ/PYD KAPSAMINDA ANKESÖRLÜ TELEFON VE HTS KAYITLARININ DELİL DEĞERİ

Av. Tuğçe Çığlı
Av. Serhan Cantaş