Türk Hukuku’nda taşkın yapılardan kaynaklı komşu parsele tecavüz durumunun hukuka uygun hale getirilebilmesi adına Türk Medeni Kanunu’nda gerekli düzenleme öngörülmüştür. Bir parsel üzerinde var olan yapının komşu parsele taşması durumunda taşkın yapıdan söz edilir.
- TMK 725
“Bir yapının başkasına ait araziye taşırılan kısmı, eğer yapıyı yapan malik taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkına sahip bulunuyorsa, ona ait taşınmazın bütünleyici parçası olur.
Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyiniyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir.”
Kanunda öngörülen koşulların oluşmasıyla TMK 724’te tescil talebi için hak öngörülmüştür. Buna göre “Yapının değeri açıkça arazinin değerinden fazlaysa, iyiniyetli taraf uygun bir bedel karşılığında yapının ve arazinin tamamının veya yeterli bir kısmının mülkiyetinin malzeme sahibine verilmesini isteyebilir.” ifade edilmiştir.
Taşkın yapıdan kaynaklanan tapu iptal ve tescil davasında görevli ve yetkili mahkeme taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesidir.
TMK 725/2’de yer alan iyiniyet, Yargıtay kararları doğrultusunda anlaşılacağı üzere subjektif iyiniyet koşullarına göre değerlendirilecektir. Yani taşkın yapı sahibinin gerekli dikkat ve özeni göstermesine rağmen taşkın yapının ihlal ettiği alanın başkasının mülkiyet hakkını ihlal etmiş olduğunu bilebilecek durumda olmaması aranır. İyiniyet bulunmadığı takdirde başkaca bir koşula bakılmaksızın taşkın yapının yıkılması sonucunu doğurur.
Kanunda öngörülen koşulların oluşması durumunda taşkın yapıyı yapan kimse mahkemeden uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir.
Kalıcı Nitelikte Olmayan Yapı ile İlgili Yargıtay Kararı
- Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, E. 2014/12649 K. 2015/4965 T. 04.05.2015
“Kendi malzemesi ile başkasının arsası üzerine inşaat yapan kişinin tapu iptali ve tescil talep edebilmesi için başkasının taşınmazına bir yapı yapılmış olması gerekmektedir. Somut olayda, davacı TMK’nın 725. maddesi anlamında bir yapı nedeniyle değil komşu taşınmaza taşkın olarak inşa ettiği duvardan dolayı temliken tescil istemektedir. Fen bilirkişisi raporunda B ve C harfleri ile gösterilen yapıların ise akaryakıt istasyonuna ait yapılar ve halı sahaya ait binalar olduğu, kalıcı nitelikte bir yapı niteliğinde olmadığı anlaşıldığından temliken tescile konu edilemez. Davanın belirtilen bu gerekçe ile reddi gerekirken, tarla niteliğindeki taşınmazın ifrazının mümkün olmadığı gerekçesiyle reddedilmesi doğru görülmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hükmün gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.”
Taşkın Yapıdan Kaynaklanan Tapu İptal ve Tescil Davasında İyiniyet ile İlgili Yargıtay Kararı
- Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, E. 2013/8786 K. 2013/10425 T. 09.07.2013
“Malzeme sahibinin tescil istemi ile açtığı davada iyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir.
- b) İkinci koşul, yapı kıymetinin taşınmazın değerinden açıkça fazla olmasıdır.
- c) Üçüncü koşul ise yapıyı yapanın (malzeme sahibinin), taşınmaz malikine uygun bir bedel ödemesidir.
Yukarıda değinilen üç koşulun yanı sıra, yapının bulunduğu arazi parçası davalıya ait taşınmazın bir kısmını kapsıyor ise tescile konu olacak yer, inşaat alanı ile zorunlu kullanım alanını kapsayacağından mahkemece iptal ve tescile karar verebilmek için bu kısmın ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir.”
Taşkın Yapıdan Kaynaklanan Tapu İptal ve Tescil Davasında İyiniyet ile İlgili Yargıtay Kararı
- Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, E. 2012/4324 K. 2012/5202 T. 09.04.2012
“Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur.
Bu inşaatı kendi malzemesi ile yapan kişinin iyiniyetli olması, diğer bir anlatımla zeminin kendisine ait olduğu, ya da 5.7.1944 tarihli ve 12/26 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği gibi mülkiyetin ileride kendisine geçirileceği inancıyla hareket etmesi gereklidir.
14.2.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, iyiniyetin ispatı taşkın yapı malikine ait ise de iyiniyet iddia ve savunması def’i olmayıp itiraz niteliği taşıdığından ve kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan mahkemece kendiliğinden göz önünde tutulmalıdır.”
Blog Yazılarımız: KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI NEDENİYLE TAPU EDİNME İLE TAPU İPTAL VE TESCİL DAVALARI
Stj. Av. Altuğ Eliri
Av. Serhan Cantaş