Tapu sicilinin tutulmasından doğan tüm zararlardan devlet yani hazine sorumludur. Tapu sicil memurunun hukuka aykırı işlemi nedeniyle tapu maliki ya da ilgilisi aleyhine maddi nitelikli zararlar meydana gelmiş olabilir. Koşullarının varlığı halinde bu zararın tazmini hazineye karşı açılacak dava ile mümkün olur. Ancak her işlem sebebiyle hazine aleyhine bu tür dava açılamaz.
Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan devlet sorumludur. Tapu sicili asli ve feri sicillerden oluşmaktadır. Devletin sorumluluğu kural olarak asli sicillerin tutulmasından doğan zararlarda söz konusudur. Ancak yardımcı sicillerin yolsuz tutulması, asli sicillerin de yolsuz tutulmasına ve dolayısıyla zarara sebep olursa devlet bu zarardan da sorumlu olacaktır.
Burada işlemi yapan memurun kusuru olsun ya da olmasın hazine doğan zarardan sorumludur.
Tapu Sicili Davalarında Davalı Kimdir?
Zarara neden olan işlemi yapan memur aleyhine doğrudan dava açılamaz. Husumet hazineye yöneltilmelidir.
Ek olarak, devletle birlikte zararın doğmasında kusuru bulunan kişi ya da kurumlarında zarardan birlikte sorumlu olmaları mümkündür. Örneğin noterce düzenlenen sahte vekaletnameye dayalı olarak tapuda işlem yapılması durumunda hazine yanında noter ve vekaletnameyi kullanan vekil de sorumlu olacaktır. Tazminat davası bunlara karşı birlikte açılabileceği gibi bireysel olarak yalnızca noter veya hazine aleyhine de açılabilir.
Sonuç olarak bu tür davalar tapu maliki ve yararına yolsuz tescil işlemi yapılan gerçek veya tüzel kişiler ile hazine arasında görülür.
Davanın Şartları Nelerdir?
TMK m.1007 uyarınca tapu sicilinin tutulmasından hazinenin sorumlu tutulabilmesi için;
- Bir zarar doğmuş olmalı,
- Yapılan işlem hukuka aykırı olmalı,
- Zarar ile fiil arasında nedensellik bağı bulunmalı,
- Zararın tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanmalıdır.
Burada zarardan kasıt, maddi zarardır. Doğmuş gerçek zarar aranır, doğmamış zarar için tazminat talep edilemez. Tapunun iptal edilmesinden dolayı manevi tazminat talep edilemez. Gerçek maddi zarardan amaç, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin malvarlığında oluşan azalmadır.
Zamanaşımı, Görev ve Yetki
TMK m.1007’ye göre hazine aleyhine açılacak tazminat davaları 10 yıllık genel zamanaşımı süresine tabi olacaktır.
Ayrıca m.1007’ye göre açılacak tazminat davaları adli yargıda görülecek olup görevli ve yetkili mahkeme tapu sicilinin bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesidir.
Tapu Sicili Yargıtay Kararları
- Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2013/16143E. 2014/2746K. 11.02.2014
Yanlış tapu kaydı üzerine haciz şerhi konulması ve taşınmazın ihale yoluyla davacıya satılması nedeniyle Devletin kusursuz sorumlu olduğu bir zararın oluştuğu muhakkak olup, bu zararın tazmininin ise devletten istenebileceği gözetilerek, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
- Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2012/ 26322 E. 2013/5403K. 26.03.2013
Tapu Sicil Müdürlüğünce mahkeme kararına esas terkin işlemleri zamanında yapılmayıp, davacının zararının oluşmasına sebebiyet verildiğinden, TMK.nun 1007 maddesi gereğince doğan zarardan hazine sorumlu olacaktır.
Blog Yazılarımız: Tapu Kaydındaki Kimlik Bilgilerinin Düzeltilmesi Davası
Av. Nagehan KOÇER
Av. Serhan Cantaş