Rehnin özel yoldan satılarak paraya çevrilmesine ilişkin olarak Türk hukukunda açık bir hüküm bulunmamakta olup, rehnin paraya çevrilmesi hususu 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (“TMK”) kapsamında düzenlenmiştir. TMK’nın 873. maddesinde yer alan, “Borç ödenmezse alacaklı, alacağını rehinli taşınmazın satış bedelinden elde etme hakkına sahiptir.” hükmüyle alacaklının rehin hakkı kapsamında alacağını rehnin satışından elde edeceği ifade edilmekle birlikte, madde kapsamında, satışın nasıl gerçekleştirileceğine ilişkin emredici bir ifadeye yer verilmemiştir. Bununla beraber ilgili maddenin ikinci fıkrasında alacağın ancak rehinli malın satışından elde edilen gelir ile tatmin edilebileceği hükme bağlanmıştır. Dikkat edilmelidir ki ilgili maddenin üçüncü ve son fıkrasında, “Aynı alacak için birden çok taşınmazın rehnedilmiş olması halinde, rehnin paraya çevrilmesi istemi, taşınmazların tamamı hakkında yapılır. Bununla birlikte, icra dairesi onlardan ancak gerektiği kadarını paraya çevirir.” ifadesiyle birden fazla taşınmazın rehin edilmiş olması durumunda, rehnin satışında icra dairelerinin izlemesi gereken yöntem ifade edilmiştir. Ancak bu ifadeyi, rehnin paraya çevrilmesinde icra dairelerinin mutlak ve tek yetkili olduğu şeklinde yorumlamak güçtür.
Rehnin özel yoldan paraya çevrilmesi ise, İİK hükümlerinden tamamen bağımsız şekilde gerçekleştirilen bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Borçlar hukukunun en temel prensiplerinden biri olan sözleşme özgürlüğü, kanundaki emredici hükümlere aykırı olmamak kaydıyla tarafların diledikleri şekilde sözleşme yapabilmelerini, taraflara diledikleri şekilde yetkiler verebilmelerini ve dolayısıyla, konumuz kapsamında da, alacaklıya rehnin özel yoldan satış yetkisi verilebilmesini mümkün kılmaktadır. Konuya ilişkin olarak İİK’nın malvarlığının terki suretiyle konkordatoyu düzenleyen 309/g maddesinde taşınır rehni açısından bir düzenleme bulunmaktadır. İlgili maddede, rehin sözleşmesinde yetki verilmesi suretiyle rehnin satışa çıkarılabileceği ifade edilmekle birlikte; maddedeki hükmün uygulanabilmesi için rehnin taşınır rehni olması ve malvarlığının terki suretiyle konkordato kapsamında rehnin mevcut olması gerekmektedir.
2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu’nun (“TSHK”) 83. maddesi kapsamında, hava araçlarının ipoteği bakımından, ipotekle teminat altına alınmış olan alacağın muaccel olup olmadığına bakılmaksızın alacaklının özel yoldan paraya çevirme yoluna başvurmasının mümkün olmadığı hükme bağlanmıştır.
Türk hukuk mevzuatında yer alan düzenlemeler incelendiğinde, alacaklıya rehnin özel yoldan paraya çevrilmesi yetkisi verilmesi konusunda, kanuni düzenlemeler bakımından net bir sonuç ortaya konulamamaktadır. Sözleşme özgürlüğü prensibine dayalı olarak, emredici hükümlere aykırılık mevcut olmadığı sürece rehnin özel yoldan paraya çevrilebileceğinin mümkün olduğuna dair görüşler bulunmaktadır.
Rehni özel yoldan satma yetkisine sahip olan alacaklının, bu yetkisini kullanırken dürüstlük kuralına uygun davranması ve özellikle lex commissoria yasağı kapsamına girmekten sakınmak amacıyla sadece alacağını karşılamak amacıyla hareket etmesi, alacağından fazla elde etmiş olduğu geliri rehin verene iade etmesi gerekmektedir.
Blog Yazılarımız: HACZEDİLEMEYEN MALLAR VE HAKLAR
Av. Nagehan Koçer