Maluliyet aylığı, hali sebebiyle işçinin çalışma veya meslekte kazanma gücünü kısmi veya tamamen kaybetmesi durumunda bağlanan aylık ücrettir.
Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60’ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malûl sayılır.
Malullük sigortası, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda düzenlenmektedir.
Malullük hali sebebiyle işçi çalışma veya meslekte kazanma gücünü tamamen ya da kısmen kaybetmiş olabilir. Malul olma durumu devam ettiği sürece sigortalıya yardım sağlanır. Malullük sigortasında sigortalılara sağlanan hak, malullük aylığı bağlanmasıdır. Malullük durumunun sürekli bir etki yaratması nedeniyle, bu sigorta kolundan yapılan yardımlar da süreklilik niteliği taşımaktadır. Malül duruma düşmesi nedeniyle çalışamayan, bunun sonucunda ücretinden yoksun kalan sigortalıya yoksun kaldığı bu gelir, malullük sigortası ile sağlanmaktadır ve malullük durumunun devamı süresince verilmektedir.
Malullük, yaşlılık sigortasında olduğu gibi ne zaman oluşacağı belli bir durum değildir. Malullüğün söz konusu olabilmesi için sigortalının çalışma gücüne etki edecek bir olay, hastalık vb bir durumun olması gerekmektedir. Bu sebeple yaşlılık sigortası almaya hak kazanma yaşına gelmeden bu durumun meydana gelmesi mümkündür.
Malullükte, yaşlılık aylığındaki şekilde uzun bir sigortalılık geçmişi bulunmaz. Malullük sigortasında yaşlılık aylığına nazaran daha az prim ödeme gün sayısı gerekmektedir.
Malullük Aylığı Alma Şartları Nelerdir?
Malullük sigortasına hak kazanabilmenin bir takım koşulları vardır. Bunlar:
- Sigortalının veya işverenin talebi doğrultusunda kurumca yetkilendirilen sağlık kuruluşlarından malullük ile ilgili rapor alınmalıdır.
(5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun m.25) Madde 25;4/1-a ve 4/1-b kapsamında yer alan sigortalıların çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucunda meslekte kazanma gücünün en az %60’ının, 4/1-c kapsamında yer alanlar yönünden de çalışma gücünün en az %60’ının veya işlerini yapamayacak derecede meslekte kazanma gücünün kaybedildiğinin sağlık kurulu raporunda belirlenmiş olması gerekmektedir.
- Malüllükle ilgili tespitin Kurum Sağlık Kurulu tarafından yapılması gerekmektedir. Başka raporlarla belirlenen kayıplar da Kurum Sağlık Kurulu tarafından incelenmekte olup bahsi geçen raporlar da kurul tarafından incelenecektir.
- Malullük ile ilgili tespit yapılabilmesi için sigortalı veya işverenin talebi gerekmektedir.
- Malul sayılmak için en az %60 oranında çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı gerekmektedir.
Malullük Halleri Nelerdir?
Malullük halleri, çalışma gücünün kaybı ve meslekte kazanma gücünün kaybı olarak iki şekilde düzenlenmektedir. Belirtilen bu iki durum birbirinden farklıdır. Çalışma gücünün kaybı söz konusu olduğunda sigortalının hiçbir şekilde çalışma olanağı kalmamaktadır. Meslekte kazanma gücünün kaybında ise sigortalının iş yapma durumu devam etmektedir, başka bir işte çalışmasına engel bir durum yoktur. Belirtilen bu durumda yer alan sigortalıya daha hafif işlerde çalışma imkanı sağlanarak iş ilişkisinin devam ettirebilmesi mümkündür.
Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı İle İlgili Rapor Vermeye Yetkili Kurumlar Nelerdir?
11.10.2008 tarihli Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nde çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı ile ilgili rapor vermeye yetkili sağlık kuruluşları belirlenmiştir.
İş kazası sonucu meslekte kazanma gücü kaybı konusunda; Sağlık Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Hastaneleri, Devlet Üniversitesi Hastaneleri, Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı asker hastaneleri, sigortalıların ikamet ettiği yerde bu sayılan hastanelerin bulunmaması durumunda Sağlık Bakanlığı’nın tam teşekküllü hastaneleri sağlık kurulu raporu düzenlemeye yetkilidir. (Yön. m.5/1)
Meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü kaybı konusunda; Sağlık Bakanlığı meslek hastalıkları hastaneleri ile Eğitim ve Araştırma Hastaneleri ve Devlet Üniversitesi Hastaneleri sağlık kurulu raporu düzenleme yetkisine sahiptir. (Yön. m.5/2)
Belirtmek gerekir ki Türkiye ile sosyal güvenlik antlaşması bulunan ülkelerdeki yetkili sağlık kurullarının raporları da esas alınacaktır. (Yön. m.5/3)
Kurum tarafından yetkilendirilen sağlık kurulları dışında alınan raporlar esas alınarak malullük tespitinin yapılması mümkün değildir.
Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespitine İlişkin Karar
Sigortalının çalışma gücü ve meslekte kazanma gücünün kaybı tespitine ilişkin son kararı verecek olan merci Kurum Sağlık Kuruludur.
Kurum Sağlık Kurulu kararlarına karşı yetkililer itiraz yoluna gidebilecektir. Öncelikli olarak itiraz edilecek merci Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’dur. Kurulun vereceği kararlara karşı ilgililer, “İş Mahkemesi’ne” başvurabilir. İş mahkemesinde malullüğün tespiti için araştırma yapılacaktır. Uzmanlık gerektirmesi sebebiyle iş mahkemesi, Adli Tıp Kurumu veya tıp fakültelerinden görüş alacaktır.
Malullük Durumunun Ortaya Çıkma Tarihi
Malullük sigortasının sağladığı yardımlardan faydalanabilmek için sigortalıda malullüğün ortaya çıktığı tarih önem arz etmektedir. Sigortalının malül sayılmasına yol açan durum “çalışmaya başladığı tarihten sonra” ortaya çıkmalıdır.
Sigortalı olarak çalışmaya başladıkları tarihte halihazırda malul olanların malullük aylığı almaları mümkün değildir. Ancak söz konusu sigortalıların 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na göre sakatlık indirimi alması mümkündür. (193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu m.31) Ücretten yapılacak sakatlık indiriminden faydalanabilmek için sakatlık oranının en az %40 olması gerekmektedir. Bu sebeple %40-%60 arasında kaybı olanlar malullük sigortasından faydalanamayacak, gelir vergisi yönünden sakatlık indirimine tabi olacaktır.
Malullük Aylığı İçin Sigortalılık Süresi ve Prim Ödeme Şartları Nelerdir?
Malullük sigortasından faydalanabilmek için sigortalılık süresi ve prim ödeme bakımından bir takım şartlar öngörülmüştür. Bunlar:
- 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’n 25. maddesine göre malul sayılması,
- Sigortalılık süresinin en az 10 yıl olması,
- Toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması,
- Malûliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra Kurumdan yazılı istekte bulunması,
halinde malûllük aylığı bağlanır.
Buna göre sigortalı en az 10 yıl sigortalı ise ve 1800 günlük uzun vadeli sigorta kolları primi bildirme şartını sağlamaktaysa, yasal mevzuatın aradığı diğer koşulların da bulunması halinde malullük aylığı almaya hak kazanacaktır.
Malullük sigortasından faydalanabilmek için prim ödemesi zorunlu değildir, prim bildirimin yapılmış olması yeterlidir.
Malullük Durumunda Rapor Alınması İle İlgili Yargıtay Kararı
- Yargıtay 10. H.D. 04/07/2017 Tarihli, 2017/2279 E., 2017/5396 Sayılı Kararında
“… davacının aylık şartlarına ve özellikle çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediği hususu üzerinde durulmak suretiyle aldırılacak rapor sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, herhangi bir araştırma ve irdeleme yapılmaksızın sadece Yüksek Sağlık Kurulundan bozma öncesi Kurumun kabulünü teyit edecek şekilde verilen karar dikkate alınarak, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.”
Malullük Oranında Yüzde İle İlgili Yargıtay Kararı
- Yargıtay 21. H.D. 16/05/2017 Tarihli, 2016/294 E., 2017/4029 Sayılı Kararında
“Somut olayda, 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 Sayılı Kanun’un 25. maddesinde, çalışma gücünü en az %60 oranında kaybeden sigortalının malül sayılacağı düzenlenmiştir. Dolayısıyla davacının maluliyet oranını 5510 Sayılı Kanun’un 25. maddesi kapsamında %(yüzde) olarak belirlenmeden sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Yapılacak iş; davacının maluliyet oranını 5510 Sayılı Kanun’un 25. madde kapsamında %(yüzde) olarak belirlemek için dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilerek çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.”
Blog Yazılarımız: Çocuğu veya Kendine Bakamayacak Durumdaki Kişiyi Terk Suçu ve Cezası
Av. Tuğçe Çığlı
Av. Serhan Cantaş