Konut Dokunulmazlığı İhlal Suçu ve Cezası Nedir?

 KONUT DOKUNULMAZLIĞINI İHLAL SUÇU ve CEZASI


 GİRİŞ

Konut dokunulmazlığını ihlal suçu, bir kimsenin konutuna, işyerine veya bunların eklentilerine rızaya aykırı olarak girme veya rıza ile girdikten sonra çıkmama fiilleriyle işlenen bir suçtur. Konut, insanın sığınma yeri ve kendi benliğinin oluşturduğu yer olduğu için Anayasanın 21. maddesi ile de koruma altına alınmış ve dokunulmaz sayılmıştır. Anayasa  m.21’e göre  Kimsenin konutuna dokunulamaz. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz…

Anayasa ile de güvence altına alınan bu ilkenin  yaptırımı Türk Ceza Kanunun’da öngörülmüştür.

Konut dokunulmazlığı hakkı, özel yaşamın gizliliği ve dokunulmazlığı ve dokunulmazlığı hakkını da ilgilendirir. Bu sebeple TCK bu suçu  “Hürriyete Karşı Suçlar”  başlığı altında düzenlemektedir. Bu madde ile kişilere gerekli sükun, güvenlik ve selamet sağlanmaktadır.

TÜRK CEZA HUKUKUNDA KONUT NEDİR?

  • Yargıtay’a göre konut, devamlı veya geçici olarak kişilerin yerleşmek veya barınmak amacıyla oturmalarına elverişli yerleri ifade etmektedir.(YCGK-K.2014/272).
  • Ceza hukukunda kişilerin devamlı veya geçici olarak yerleşmek ve barınmak amacıyla oturmalarına elverişli olan yerleri ifade eder. Buna göre açık veya kapalı olması, taşınır veya taşınmaz olması önem arz etmez.
  • Bir yerin konut olarak nitelendirilebilmesi için taşınmaz olması gerekmez. Bu sebeple oturulan yerin mutlaka bir bina olması gerekmez veya üstünün açık ya da kapalı olması da önem arz etmez. Yani burada dikkat edilmesi gereken husus oranın konut amacına özgülendiğinin belirlenebilir olması ve bunun da dışarıdan anlaşılabilir şekilde dış dünyadan ayrı tutulmuş olması gerekir. Bu sebeple içeride oturma koşulu sağlanmışsa taşınırlar da bu suça konu olabilir. örneğin; karavan, çadır, yataklı bir vagon gibi.
  • Konutun sürekli olarak kullanıma özgülenmiş olması aranmaz. Örneğin; belli dönemlerde kullanılan bir yazlık eve de rıza dışında girilmesi bu suçu oluşturur.
  • Bir yerin konut sayılabilmesi için o yeri konut olarak kullanma iradesinin devam etmekte olması gerekir. Konut olarak inşa edilmiş olsa dahi içine kimse yerleşmemişse veya kiracısı çıktıktan sonra yerine yeni bir kiracı yerleşmemişse kimsenin oturmadığı o yer konut değildir. Fakat konut olarak kullanma iradesi devam etmekteyse konuta girildiği esnada mağdurun konutta bulunmasına gerek yoktur. Örneğin; tatile veya iş gezisine çıkıldığı esnada boş bırakılan ev bu sürede de konut niteliğindedir.

Ceza hukukundaki konut kavramı, özel hukuktaki ikametgah ve yerleşim yeri kavramından daha geniştir. Medeni hukuktaki yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir, oysa ki ceza hukukunda geçici oturulan yer dahi konut olabilir. Buna karşın ikametgah tek bir yerde olabilirken, kişinin birden fazla yerde konutu olabilir.

TÜRK CEZA HUKUKUNDA KONUT EKLENTİSİ NEDİR?

  • Eklenti, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak konuta bağlı olup, konutun kullanılmasına özgülenen veya onu tamamlayan, o yerin başkasına aidiyetini gösteren engellerle dış dünyadan ayrı tutulmuş yerlerdir.
  • Bir yerin eklenti sayılmasındaki ölçüt buraya girilmesi durumunda konutta kalanların huzur ve sükunlarının ihlal edilmesidir.
  • Yargıtay’a göre, konutta oturma hakkına sahip kimselerin huzur ve güvenliğini bozabilecek ek yapılar veya yerleri ifade eder.
  • Eklenti konuta uzak olmamalıdır.
  • Bir yerin etrafının çevrili olması onu eklenti yapmaz, önemli olan kriter bu yere girildiğinde ve çıkılmadığında konut sakinlerinin huzur ve sükununun bozulmasıdır.

Açık Bir Rızaya Gerek Duyulmaksızın Girilmesi Mutat Olan Yerler Dışında Kalan İşyerleri ve Eklentileri

Buradaki işyeri kavramı sadece iş hukukuna göre belirlenmeyecektir. Bilimsel, sanatsal ve benzeri faaliyetlerin yapıldığı her yer kazanç elde etme amacı olsun veya olmasın TCK m.116/2 anlamında iş yeri sayılacaktır. İş yerinin özel veya resmi bir yer olması da fark etmeyecektir.

İş yeri eklentisi kapsamına da  rızaya aykırı girildiğinde iş yerindekilerin huzur ve sükununu bozacaksa bu yerler iş yeri eklentisi olarak kabul edilebilecektir.

  • Herkesin girebileceği bir işletmenin müşterilerine kapalı olan kısımlarına girilmesi de bu suçu oluşturacaktır. Örneğin; lokantanın mutfağına girilmesi.
  • Girilmesi mutat olan, herkesin girebileceği bir yere girdikten sonra hak sahibi eğer o kişinin çıkması konusunda açıklama yapmışsa ve buna rağmen çıkılmamışsa kalmaya devam eden kişi konut dokunulmazlığını ihlal suçu işlenmiş olacaktır.
  • Açık rıza duyulmaksızın girilebilen yerlere halka açık olduğu sırada girmek suç oluşturmaz. Ancak belirlenen kapanış saatinden sonra girilmesi yine bu suçu oluşturacaktır.
  • Resmi kurumlara girmek serbesttir. Fakat bunların kapalı olduğu saatlerde veya bunların halka açık olmayan kısımlarına girilmesi bu suçu oluşturacaktır. Örneğin; okul lojmanında kişi barınıyorsa ve günlük ihtiyaçlarını karşılıyorsa burası da konut olarak kabul edilebilecektir.
  • Açık bir rızaya gerek duyulmaksızın herkesin girebileceği yerlere, hak sahibi bazı kişilerin girmesini yasaklamışsa, bu iradesini açıkça ortaya koymuşsa buna rağmen bu kişiler o iş yerine veya eklentisine girerse suç oluşur. Örneğin; market, bakkal, restoran ve lokantalar, sinema, otel, alışveriş merkezi, manav, kasap,gibi yerlerin kapısına “dilenciler giremez” gibi bir ibare koymuşsa.
  • Rıza açıklama yetkisi sadece iş yeri sahibinde olmayıp, iş yerinde çalışan her bir kişiye aittir.

KONUT DOKUNULMAZLIĞI İHLAL SUÇUNUN UNSURLARI NELERDİR?

TCK md. 116/1’de düzenlenen konut dokunulmazlığını ihlal suçu iki şekilde işlenebilir: Suçun fiil unsuru, failin hak sahibinin rızası dışında konuta veya eklentisine girmesi veya rıza ile buralara girdikten sonra çıkmamasıdır. Bu yönüyle seçimlik hareketli bir suçtur.

1.Kişinin Rızası Dışında Girmek

Sayılan yerlere vücudun tamamen girmesi aranır. Bu sebeple konuta girmeksizin yapılan fiiller her ne kadar başka suçları oluştursa da, konut dokunulmazlığını ihlal suçunu oluşturmaz. Örneğin; dışarıdan içeriye bir şey fırlatmak, telefonla aramak gibi.

2.Rıza İle Girdikten Sonra, Rızaya Aykırı Şekilde Çıkmamak

Hak sahibinin rızası ile girdikten sonra rıza dışında burada kalmaktır. Hile ile veya gizlice girilmesi ve orada kalınması da rıza dışı sayılır. Kişinin rıza ile girmiş olduğu konutta kalmaya devam etmesi bu suçun kesintisiz suç olduğunu gösterir ve elbette konutta kalmanın belirli bir süre devam etmesi gerekir.

KONUT DOKUNULMAZLIĞI İHLAL SUÇUNDA FAİL VE MAĞDUR OLABİLECEK KİŞİLER KİMLERDİR?

Bu suçu herkes işleyebilir. Ancak suçun “kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle” kamu görevlisi tarafından işlenirse bu suçun nitelikli halini oluşturacaktır.

  • Eşler birbirlerine karşı konut dokunulmazlığı suçunu işleyemezler. Ancak haklarında ayrılık kararı verilmişse ve eşlerden biri ayrı bir konut tesis etmişse diğer eşin rızası dışında buraya girmesi bu suçu oluşturacaktır. Salt ayrılık kararı verilmesi bu suçu oluşturmayacaktır.
  • Aile ile birlikte oturan kişiler de birbirlerine karşı bu suçu işleyemezler. Ancak herhangi biri birlikte oturma hakkını yitirmişse bu suçu işleyebilir.
  • Ayrıca ayrı konutlarda yaşayan aile bireylerininn birbirlerinin evlerine girmeleri olağandır bu durumda örtülü  bir rızanın varlığı kabul edilir, hak sahibince aksi açıklanmadıkça bunların birbirlerine karşı bu suçu işlemesi mümkün değildir.
  • Aile ilişkisi dışında birden fazla kişinin aynı konutu ortak kullanmasında ise mesela öğrenci evi gibi, kullanılan alanlar bakımından bu kişiler birbirlerine karşı bu suçu işleyemez. Fakat her bir oda bir hak sahibine aitse burası ilgilinin konutu sayılır ve rızası olmaksızın buraya girilmesi bu suçu oluşturacaktır.

KONUT DOKUNULMAZLIĞI SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ NELERDİR?

TCK m116/4’e göre;

a)Suçun Geceleyin İşlenmesi

b)Cebir veya Tehditle işlenmesi halinde bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Suçun gece işlenmesinin nitelikli hal sayılmasının sebebi, kişilerin geceleri savunmasız olması ve suç işlenmesinin kolay olmasından kaynaklanmaktadır. Ancak bu nitelikli halin uygulanması için suç saatinin tespit edilmiş olması gerekmektedir.

Öte yandan cebir ve tehdit mutlaka rıza beyan etme yetkili kişiye karşı uygulanmış olması gerekmez, cebir veya tehdit konuta girilmesine ya da buradan çıkılmasına karşı gelmek isteyen herhangi birine karşı kullanılmış olması yeterlidir.

TCK m119’a göre;

a) Silahla,
b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,
c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
d) Var olan veya varsayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
e) Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, işlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.

Silahın cezayı ağırlaştırmasının sebebi suçun işlenmesinde kolaylık sağlar ve korkutucudur. Silah suçun işlenmesinde mutlaka kullanılmalıdır.

KONUT DOKUNULMAZLIĞI SUÇUNDA CEZANIN ERTELENMESİ, HAGB ve ADLİ PARA CEZASI

Adli para cezası: Türk ceza kanununda yer alan suçların işlenmesi durumunda bu suçları işleyen kişilerin bu suçlara karşılık hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanan yaptırımdır.

Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması: Sanık hakkında verilen hüküm belli bir denetim süresi içinde sonuç doğurmaz, denetimli serbestlik yükümlülüklerine uyarsa dava ve verilmiş ceza düşer.

Cezanın Ertelenmesi: mahkeme tarafından mahkumiyet kararıyla belirlenen hapis cezasının cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir.

TCK m.116’da ki konut dokunulmazlığı ihlalinde cezanın ertelenmesi ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılması mümkün olacaktır.

TCK m.116/1 ve m.116/4’te koşulları varsa adli para cezasına çevrilebilir.

TCK m.116/2’ye göre adli para cezası seçimlik olarak düzenlenmiştir, bu sebeple sanık hakkında hapis cezası veya doğrudan adli para cezasına hükmolunabilir. Ancak mahkeme doğrudan hapis cezası verirse bu hapis cezası adli para cezasına çevrilemez.

KONUT DOKUNULMAZLIĞI İHLAL SUÇU ŞİKAYET SÜRESİ VE ZAMANAŞIMI SÜRESİ NEDİR?

Suç TCK m.116/1,2,3 da söz konusu olduğu gibi basit halde işlenirse “şikayet” üzerine, TCK m.116/4, m.119’da bulunan nitelikli hallerin bulunması durumunda ise “re’sen” kovuşturulur.

Şikayet süresi, mağdurun fiilin işlendiğini ve fiili işleyen kişiyi öğrendiği tarihten başlamak üzere 6 aydır. Şikayet hakkı yalnızca rıza beyan etmeye yetkili kişiye tanınmamıştır, konuta girildiği esnada konutta kalan herhangi bir kimseye de aittir.

Ayrıca açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentilerinde de şikayet hakkı sadece rıza açıklama yetkisi olan kişiye tanınmamıştır, bu iş yerinde çalışan herhangi bir kişiye de tanınmıştır.

  • Dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. ceza zamanaşımı süresi de 10 yıldır.

KONUT DOKUNULMAZLIĞI İHLAL SUÇUNUN CEZASI NEDİR?

Tck m.116/1’e göre; Altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Tck m.116/2’ye göre; Altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

Tck m.116/4’e göre; Fiilin, cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.

Av. Tuğçe Çığlı
Av. Serhan Cantaş