Bir dava açılması ile birlikte hemen sonuç alınması beklenemez. Davanın sonuçlanması için beklenen sürenin uzaması sebebiyle davacının zarar görmesi, hakkın elde edilmesinin zorlaşması gibi mağduriyetlerin oluşmaması için İhtiyati Tedbir müessesesi ortaya çıkmaktadır.
İhtiyati tedbir müessesi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 10. kısmında Geçici Hukuki Korumalar başlığı altında 389 ile 399. maddeler arasında düzenlemiştir.
Mahkeme tarafından dava sonuçlanıncaya kadarki süreçte doğabilecek zararların önüne geçmek amacıyla davacıya sağlanan hukuki himayeye tedbir denir.
Davanın açılmasından kesin hüküm verilene kadar geçecek süre içinde bir hakkın elde edilmesinin zorlaşması, imkansız hale gelmesi veya bekleme sonucu zarar görecek olmasının öneme geçmek maksadıyla mahkeme tarafından davacı yararına hukuki himaye sağlanmasına hükmedilmesidir. Tedbir nafakası, tapuya konulacak şerh, bir aracının satışının yasaklanması gibi durumlar ihtiyati tedbir kararına örnek gösterilebilir.
İhtiyati tedbirler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389 ile 399. maddeleri arasında genel olarak düzenlenmiş olduğu gibi bunun dışında özel kanunlarda da ihtiyati tedbirlere ilişkin hükümler bulunmaktadır. Örneğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m.637/3’e göre yasal veya atanmış mirasçı, terekeyi veya bazı tereke mallarını elinde bulunduran kimseye karşı mirasçılıktaki üstün hakkını ileri sürerek miras sebebiyle istihkak davası açabilir. Hâkim davacının istemi üzerine hakkın korunması için davalının güvence göstermesi ya da tapu kütüğüne şerh verilmesi gibi gerekli her türlü önlemi alabilecektir. Bu davada talep üzerine alınabilecek önlemler ihtiyati tedbir özeliğine sahiptir.
İhtiyati Tedbirin Şartları Nelerdir?
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.389/1 uyarınca mevcut durumda ortaya çıkabilecek bir değişme sebebi ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından veya tamamen imkânsız hale geleceğinden ya da gecikme nedeniyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.389/1’e göre öncelikle mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından veya tamamen imkânsız hale geleceğinden endişe edilmesi hallerinde ihtiyati tedbir kararı alınabilecektir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.389/1’e göre gecikme nedeniyle bir sakıncanın ya da ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde de ihtiyati tedbir kararı alınabilecektir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.389/1 uyarınca ihtiyati tedbir kararı uyuşmazlık konusu hakkında verilebilecektir. Buna göre çekişmeli olan şey ya da yargılama konusunu oluşturan şey veya hak, aynı zamanda ihtiyati tedbirin konusunu da oluşturacaktır. Dava konusu yapılmayacak şey ya da hak hakkında ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir.
İhtiyati Tedbir Kararı Nasıl Alınır?
İhtiyati tedbir kararının verilmesi bu konuda bir talebin mahkemeye yönetilmesine bağlıdır. İhtiyati tedbir bir dava değildir. Bunun bir sonucu olarak özellikle dava açılmadan önce talep edilen ihtiyati tedbirler bakımından davacı ve davalı kavramı yerine “ihtiyati tedbir talep eden” ve “karşı taraf” kavramları kullanılmaktadır. Zira mevcut bir dava yoksa davacı ve davalıdan bahsedilemez.
İhtiyati tedbir, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 390/1, 393/1, 397/1 maddeleri uyarınca davanın açılmasından önce ya da dava açıldıktan sonra talep edilebilecektir.
ihtiyati tedbir, dava açan kişi tarafından dava dilekçesiyle birlikte de talep edilebilecektir
Dava açılmadan önce ancak dava açacak olan taraf ihtiyati tedbir talebinde bulunabilir. İhtiyati tedbir dava dilekçesiyle birlikte isteniyorsa ihtiyati tedbir talebinde bulunan kişi davayı açandır. Dava açıldıktan sonra ise hukuki yararı olması koşuluyla her iki taraf da ihtiyati tedbir talebinde bulunabilecektir. İhtiyati tedbir talebinde bulunan tarafın, taraf ehliyetine ve dava ehliyetine sahip olmasının yanında ihtiyati tedbir talep etmekte hukuki yararının da bulunması gerekir. Hukuki yarar bulunmadığı takdirde talep mahkemece reddedilmelidir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 390. maddesinin 3. fıkrasına göre ihtiyati tedbir dilekçe ile talep olunacaktır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 390. maddesinin 3. fıkrasında ihtiyati tedbir dilekçesinde bulunması gereken bazı hususlara yer verilmiştir. Bu hüküm uyarınca tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını ispat etmek zorundadır.
İhtiyati Tedbir Talebinin Yapılacağı Görevli ve Yetki Mahkeme
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun’da bulunan kurallara dayanılarak özel hukukla alakalı işlere bakan mahkemelerin ihtiyati tedbir kararı verebilmesi durumu sadece, ihtiyati tedbir talebine yol açan uyuşmazlığın esasının bu mahkemelerin oluşturduğu yargı kolunun yargı yetkisi kapsamında olduğu hallerde vardır. Bu durumda adli yargı koluna ait mahkemeler sadece adli yargıya ait davalar hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilirler, idari yargıya ait davalar hakkında ihtiyati tedbir kararı veremezler.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 390. maddesinin 1. fıkrası uyarınca ihtiyati tedbir dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili mahkemeden talep edilir.
İhtiyati tedbirin görevsiz mahkemeden alındığını ortaya çıkaran ve kendisini esas hakkında açılan davada görevli ve yetkili gören mahkemenin ihtiyati tedbirin şartlarını diğer bir deyişle ihtiyati tedbirin usulüne uygun alınıp alınmadığını ve haklı olup olmadığını incelemesi gerekir. Eğer ihtiyati tedbir kararının haklı olduğu ortaya çıkarsa esas hakkında davanın görevli ve yetkili mahkemede açılmış olmasından sebep bu tedbir kararının kaldırılmaması yerinde olacaktır.
İhtiyati Tedbir Talebinin İncelenmesi
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun basit yargılama usulüne tâbi dava ve işleri düzenleyen 316. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir taleplerinin ve bunlara karşı yapılacak olan itirazların incelenmesinde basit yargılama usulü uygulanacaktır. İhtiyati tedbir talep eden iki nüsha dilekçe ile mahkemeden ihtiyati tedbir isteyecektir ve dilekçesine delillerini de ekleyecektir. İhtiyati tedbirin dava açılırken talep edilmesi halinde ayrı bir dilekçe verilmesine gerek yoktur; ihtiyati tedbir talebi dava dilekçesinin içinde bulunabilecektir. Dilekçeyi alan mahkeme bu dilekçenin bir örneğini ihtiyati tedbir muhatabına tebliğ edip etmeme ve duruşma yapıp yapmama hususunda takdir hakkına sahiptir.
İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz
İhtiyati tedbir kararlarına itiraz 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 394. maddesinde düzenlenmiştir. Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir (HMK m.394/1 c.1). Bu hüküm kapsamınca itiraz hakkı öncelikle aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen tarafa verilmiştir. Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen tarafın itiraz hakkı, ihtiyati tedbir talebinin incelendiği yargılamaya davet edilmeyip tedbir kararının kendisi dinlenmeden verilmiş olmasına bağlanmıştır. Bu durumda ihtiyati tedbir talebinin incelendiği yargılamaya davet edilen ve dinlenen tarafın itiraz hakkı bulunmamaktadır. İhtiyati tedbir kararı verilirken dinlenen karşı taraf HMK m.394/2’de gösterilmiş olan itiraz sebeplerinden farklı olarak başka itiraz sebeplerine de dayanabilecektir. İhtiyati tedbir talebinin incelendiği yargılamaya davet edilmiş ve kendisine duruşmada hazır bulunup verilecek kararla ilgili görüşlerini açıklamak fırsatı verilmiş olduğu halde bu duruşmaya katılmayan taraf da ihtiyati tedbir kararına itirazda bulunabilecektir.
İhtiyati Tedbir Kararı Nasıl Uygulanır?
İhtiyati tedbir kararının uygulanabilmesi için, kararın verildiği tarihten itibaren kararı veren mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki icra dairesine başvurulmalıdır. Kararda belli edilmişse eğer ihtiyati tedbirin uygulanması için yazı işleri müdürü de görevlendirilebilir.
İhtiyati tedbir kararının uygulanması için gerekli görüldüğünde zor kullanılabilir. Bütün kolluk görevlileri, köylerde muhtarlar, yazılı başvuru üzerine tedbirin uygulanmasına yardımda bulunurlar.
İhtiyati Tedbir Kararının Süresi Ne Kadardır?
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 397/2 hükmü uyarınca ihtiyati tedbir, nihai kararın kesinleşmesine kadar devam eder. Fakat mahkeme tarafından bunun öncesinde tedbirin kaldırılmasına karar verilebilir.
İhtiyati tedbir kararı, kararın verildiği tarihten itibaren bir hafta içerisinde uygulamaya konmazsa kendiliğinden kalkar. Dava öncesinde verilmiş olan ihtiyati karara istinaden iki hafta içerisinde esasa ilişkin dava açılmaması halinde de ihtiyati tedbir kararı kendiliğinden kalkacaktır.
Blog Yazılarımız: KIYMETLİ EVRAKIN ZİYAI VE İPTALİ (Bono, Poliçe, Çek)
Stj. Av. Sümeyye Nur Karakuş
Av. Serhan Cantaş