Tasarrufun iptali davası, borçlunun üçüncü kişilerle yaptığı tasarruf işlemlerinin alacaklıları tarafından geçersizliğini sağlamak üzere açılır. Yargıtay tasarrufun iptali için şu tanımı kullanmaktadır; Malın, borçlunun mal varlığına iade edilmeden, icra takibi ile alacağın tahsiline imkân veren şahsi bir davadır. Bu dava sonunda alınacak karar ile tasarrufa konu mal cebri icra yoluyla satılabilir ve mal bedelinden artanın 3. şahsa kalmasına imkân verilmiş olur.
Tasarrufun iptali davası açılabilmesi için borçlu hakkında kati veya geçici aciz vesikasının olması gerekir; icra takibi konusu edilen alacağın borçlusu hakkında aciz vesikasının alınması gerekir. Ancak, davanın açılması aşamasında aciz vesikasına ihtiyaç yoktur. Aciz vesikası, sonradan ikame edilebilen dava şartlarındandır. İcra dairesinden temin edilebilecek aciz vesikaları, haciz tutanağı, ihtiyati haciz tutanağı, rehin açığı belgesi ve iflasla ilgili aciz belgeleri olabilir.
Tasarrufun İptali Yargıtay Kararı
- Yargıtay HGK 2012/17-49E., 2012/114 K. T. 29.2.2012:
…İcra takibi sırasında verilen geçici rehin açığı belgesi ise, alacaklının satış talebi üzerine rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takibin devamı sırasında takdir edilen ve kesinleşen kıymete göre rehnin alacağı karşılamayacağının anlaşılması halinde, alacaklının talebi üzerine kendisine açık kalan miktar için verilen belgedir ( İİK. m.150/f ). Ancak, rehin açığı belgesi, aciz belgesi niteliğinde olmadığından bu belgeye dayanılarak tasarrufun iptali davası açılamaz… Yargıtay ilgili kararında geçici rehin açığı belgesine dayanılarak iptal davası açılamayacağından bahsetmiştir.
Av. Nagehan Koçer