Acele kamulaştırma, olağan kamulaştırma yönteminden ayrı, özel bir usulle yapılan kamulaştırmayı ifade eder. Bu usul, “acelelik” kapsamında değerlendirilen durumlar için idarenin olağan kamulaştırma usullerinden ayrılarak hızlı bir şekilde taşınmaza el konulması için öngörülmüş bir yöntemdir. Acele kamulaştırma usulü ile idareye kamulaştırma işlemlerinin neticelenmesini beklemeden kamulaştırılan taşınmaza el koyma imkanı tanır ve olağanüstü bir kamulaştırma usulüdür.
Olağan kamulaştırma sürecinde uzun zaman alan tespit ve tescil davası, idarenin acele el koyma kararından sonraya bırakılarak taşınmaza kısa süre içerisinde el koymak mümkündür. Acele kamulaştırma 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 27. maddesinde düzenlenmiştir. Burada sayılan sınırlı sayılan “3 halde” acele kamulaştırma yapılabilecektir. Bunlar:
- 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasından doğan haller,
- Aceleliğe Cumhurbaşkanı tarafından karar verilen haller,
- Özel kanunlarla öngörülen diğer olağanüstü durumlardır. (6306 sayılı Afet Riskli Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun, 3213 sayılı Maden Kanunu, 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu, 2634 sayılı Turizm ve Teşvik Kanunu, 6491 sayılı Türk Petrol Kanunu, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu, 4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu gibi)
Burada sayılan hallerin her birinin kendine özgü koşulları ve yetkilisi vardır. Aşağıdaki yazımızda ayrıntılı olarak bu hususlara değinilecektir.
Yurt Savunması İhtiyacının Ortaya Çıktığı Durumlarda Acele Kamulaştırma
3436 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu gereği savaş, seferberlik ve henüz ilan edilmese bile savaş gerektirebilecek gibi olağanüstü durumların varlığında “acilen” taşınmazların idarece kullanımı gerekebilmektedir. Bu sebeplerle üstün kamu yararı sebebiyle özel mülkiyete tabi taşınmazların kamulaştırılmasına karar verilebilecektir. Acelelik unsuru ve kamu yararının korunması maksadıyla bu kamulaştırma usulündeki işlemler hızlı bir şekilde yapılacaktır. Aksi takdirde telafisi zor zararlar meydana gelebilecektir.
Kamulaştırmaya elverişli taşınmaz mallar arasında: Erleri, askeri şahısları, kıtaları ve bütün asker hayvanlarını barındırmak için ve ordunun her türlü vazife ve hizmetlerine lazım ve teçhizatının konulmasına, saklanmasına ve askeri memur ve müstahdemlerin vazifelerini ifa etmesine yarayan ve sahiplerine kati lüzumu olmayan binalar; değirmenler, fırınlar, fabrikalar, sınai müesseseler; askeri teslihata, teçhizata, ilaçlara ve pansuman malzemelerine müteallik her türlü eşya ve tıbbi ve cerrahi alet ve cihazlar, yatak takımı ve konaklamaya ait her türlü eşya ve maddeler; askeri ihtiyaçlar için zaruri olan her türlü eşya ve maddeler ve hizmetler sayılmaktadır.
Burada belirtilen, Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu’nda yer alan mükellefiyetlerin uygulanması istemeye Cumhurbaşkanı yetkilidir.
Cumhurbaşkanı’nın Kamulaştırmanın Acelelik Gerektirdiği Yönündeki Kararları
Öznel koşullara göre tayin ve takdir edilebilecek kamu yararının gerekli ve zorunlu kıldığı “aceliliğine Cumhurbaşkanı tarafından karar verilen hallerde” acele kamulaştırma yapılabilir. (KK. m.27) Kamu yararının gerekli ve zorunlu kıldığı aceleliğine Cumhurbaşkanı tarafından karar verilen hallerde acele kamulaştırma yapılabilir. Bir kamulaştırma işleminde acelelikten söz edilebilmesi için her şeyden önce o işin yapılmasında kamu yararının olması, ivedilik, gereklilik, hatta zorunluluk olması gerekmektedir. İşlemin yapılmadığı, geciktiği durumlarda deprem, sel, doğal afetlerde olduğu gibi kamunun zarara uğrama, kamu düzeninin bozulma riski olmalıdır. Aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar verilebilmesi için “kamu yararı” ve “kamu düzenine ilişkin” somut bir gerekçe olmalıdır.
Aciliyetine Cumhurbaşkanınca karar verilmesi halinin söz konusu olduğu durumlarda idarenin acele kamulaştırma kararı alabilmesi için öncelikle Cumhurbaşkanlığınca kamulaştırma ihtiyacı duyulan proje veya yatırımın aciliyet niteliği taşıdığına karar verilmesi gerekmektedir.
Acele kamulaştırma kararını verme yetkisi yalnızca Cumhurbaşkanı’na verilmiş bir yetkidir. Bu sebeple yetki devri ile başka bir idare tarafından acele kamulaştırma kararının verilmesi mümkün değildir.
Özel Kanunlarda Öngörülen Olağanüstü Durumlarda Acele Kamulaştırma
Kamulaştırma Kanunu’nun 27. maddesi uyarınca, bazı özel kanun hükümlerine dayalı olarakta olağanüstü durumlarda acele kamulaştırma usulüne başvurulabilecektir. İdareye acele kamulaştırma yapılabileceğine dair özel kanunlar şunlardır:
- 6306 sayılı Afet Riskli Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun,
- 3213 sayılı Maden Kanunu,
- 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu,
- 2634 sayılı Turizm ve Teşvik Kanunu,
- 6491 sayılı Türk Petrol Kanunu,
- 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu,
- 4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu
Sayılan bu kanunlar sebebiyle kamulaştırmaya konu faaliyetler için idareye acele kamulaştırma yetkisi verilmiştir. Ancak burada tanınan yetki her durumda başvurulabilecek bir yetki değildir. İdarenin bu yetkisi sadece olağanüstü durumlar ve gecikmesinde sakınca bulunan haller ile sınırlıdır. Dolayısıyla kamulaştırma yetkisi, idare tarafından keyfi ve sınırsız bir şekilde her kamulaştırma işleminde kullanılamaz. Yapılacak kamulaştırma işlemi acelelik barındırmalı, kamu yararı gözetilmeli ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yapılmadığı takdirde telafisi zor zararlar meydana gelecek olmalıdır.
Acele Kamulaştırmada Usul
Acele kamulaştırmada kamulaştırmaya başlayabilmek için idare öncelikle taşınmaza ve taşınmaz malikine ilişkin bilgileri saptamalıdır. Taşınmaz belirlendikten sonra gerek dava hakkını kullanma, gerekse kıymet takdiri yapıldıktan sonra idarenin taşınmazın değerini kimin adına bankaya depo edeceğini bilmesi bakımından taşınmaz malikinin belirlenmesi gerekmektedir. İdare, 7 gün içinde kamulaştırma muhatabını tespit etmelidir.
Yer ve hak sahibi tespit edildikten sonra taşınmaz için tapuda idare tarafından şerh verilir.
Cumhurbaşkanı tarafından aceliliğe karar verilen durumlarda kamulaştırılacak taşınmazın da somut olarak belirli olması gerekmektedir.
Acele kamulaştırmada idarenin acele el koyma kararı aldırmadan önce kıymet takdiri yaptırıp bu bedeli malik adına bankaya yatırılmalıdır. Belirlenen bu bedel, taşınmazın nihai ve kesin bedeli değildir. Kıymet takdiri, Kamulaştırma Kanunu madde 15’e göre belirlenecek bilirkişiler aracılığıyla 7 gün içerisinde, yine Kamulaştırma Kanunu madde 11 ve 12’de ki esaslar çerçevesinde kıymet takdiri yapılacaktır. Mahkemeden yalnızca değer tespiti istenecek daha sonraki aşamada Asliye Hukuk Mahkemesinde tespit ve tescil davasında nihai değer belirlenip tescile karar verilecektir.
Mahkeme bilirkişileri tayin ettikten sonra keşif kararı alacaktır. Acele kamulaştırmada tarafların bedelde anlaşması gerekmediğinden mahkeme eli ile mahallinde keşif yapılması ile taşınmazın değeri saptanacaktır. Bilirkişi raporu sunulması da dahil tüm aşamaların 7 gün içinde tamamlanması gerektiği için bilirkişi raporunu en kısa sürede hazırlamalıdır.
Kıymet takdiri çekişmeli dava niteliğinde olmadığı için, mahkeme duruşmasız karar verecektir. Mahkeme tarafından belirlenen değer tespiti kesin ve nihai olmadığı için tarafların bilirkişi raporlarına itiraz etmesi gerekmez.
Acele kamulaştırma kararının ardından yapılan değer tespiti sadece bir “ön tespit” niteliğindedir. Taşınmazın tam ve gerçek kamulaştırma bedeli, Kamulaştırma Kanunu m.10’a göre yapılacak tespit ve tescil davası ile belirlenecektir. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin Kamulaştırma Kanunu m.27’ye göre yaptıracağı değer tespiti ile daha sonra görülecek bedel tespit ve tescil davası sonucunda fark ortaya çıkarsa eksik ödeme yapılmışsa eksik ödeme tamamlanır veya fazla ödeme yapılmışsa fazla yapılan ödemenin iadesi talep edilebilir.
Acele kamulaştırmada idarenin yapması gereken işlemlerin sıralaması, olağan kamulaştırmada izlenen usül ve işlem sırasından farklıdır. Acelelik durumunun ortaya çıkması sebebiyle verilen acele kamulaştırma kararından sonra, 7 gün içinde yapılan kıymet takdiri ile taşınmaza önceden el konulacaktır. Tespit ve tescil davası ise daha sonra Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmaktadır.
Acele El Koyma Kararı
Kıymet takdiri sonucu belirlenen bedelin bankaya yatırılması ile idarenin acele el koyma hakkı olduğu kabul edilir. Acele el koyma kararı ile taşınmaz henüz idare adına tescil edilmeden taşınmaza el koyulabilmektedir. İdare, acele el koyma kararından sonra taşınmaza el koyabilir. Eğer malik taşınmazı boşaltmak istemezse icra marifetiyle zorla boşaltılmasını isteyebilir. Mahkemece verilen taşınmaza el koyma kararı, Tapu Müdürlüğüne bildirilir. Taşınmaz malın başkasına devir, ferağ ve temlikinin yapılamayacağı tapuya şerh verilir.
Tespit ve Tescil Davası
İdarenin talebi üzerine mahkemece 7 gün içinde kıymet takdirinin yapılması gerekmektedir. 7 gün içinde yapılan bu değer tespitinin, kesin kamulaştırma bedeli olmadığı, sadece delil tespiti niteliğinde olması sebebiyle acele el koyma kararından sonra idare KK. m. 10’a göre bedel tespiti ve idare adına söz konusu yerin tescili davası açarak acele kamulaştırma işleminin tamamlanması gerekmektedir.
Belirtmek gerekir ki el koyma kararı verildikten sonra taşınmaz maliki bedelde uzalaşmaz ve tapuda ferağ vermekten kaçınırsa, idarenin taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesinde tespit ve tescil davası açması gerekmektedir.
Bedel tespit ve tescili davasının hangi sürede açılacağına dair herhangi bir düzenleme yoktur. Ancak idari şerh sonrası dava açma süresi olarak düzenlenen, “6 ay” içinde bedel tespit ve tescil davasının açılmasının makul olacağı kabul edilmektedir.
Acele Kamulaştırma Sürecindeki Kamulaştırma Kararının İptali Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Kamulaştırma kararına ilişkin davalarda görevli mahkeme, 2576 sayılı Kanun’un 5. maddesi uyarınca İdare Mahkemesidir.
Acele kamulaştırma yönteminin uygulandığı kamulaştırmalarda, kamulaştırma kararının iptaline ilişkin davalarda yetkili mahkeme, 2577 sayılı İdari Yargılama Kanunu’nun 34. maddesi uyarınca, taşınmazın bulunduğu yer İdare Mahkemesidir.
Maden Kanunu’nda Öngörülen Olağanüstü Durumlarda Acele Kamulaştırma İle İlgili Danıştay Kararı
- Danıştay İDDK, 19/04/2012 Tarihli, 2009/1936 E., 2012/500 Sayılı Kararında
“Maden Kanunu uyarınca yapılacak olan bu kamulaştırma işlemlerinde acele kamulaştırma yoluna başvurulabilmesi için, işletme sahibi özel girişimcinin yararının değil, belli süreli maden işletme çalışmaları konusunda gerçekleşecek olan kamu yararının karşılanması gereksiniminin, taşınmaz malikinin yararından üstün tutulması ve acelelik koşulunun kamu düzenine ilişkin olması gerekmektedir. Değinilen kamu yararının ise, genel kamulaştırma usülü ile sağlanması amaçlanan kamu yararından farklı olarak, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren, aceleliği zorunlu kılan bir yarar olduğu açıktır. İstisnai bir yöntem olan, acele kamulaştırmada, kamu düzenine ilişkin olan acelelik koşulunun bulunup bulunmadığının tespitinin ise, ancak acele kamulaştırma yoluna gidilmediği takdirde kamunun uğraması muhtemel zararlarının neler olduğunun ortaya konulmasına bağlıdır.”
Kıymet Takdiri İle İlgili Yargıtay Kararı
- Yargıtay 5. H.D. 17/07/2008 Tarihli, 2008/7975 E., 2008/10058 Sayılı Kararında
“2942 sayılı Kanun’un 4650 sayılı Kanun ile değişik 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırma nedeniyle verilen el koyma kararları taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözümleyen nihai bir karar niteliğinde olmayıp, hukuk tekniği itibariyle değer tespiti mahiyetindedir. Mahkemece oluşturulacak bilirkişi kurulu ile keşif yapılacak fındıklık niteliğindeki taşınmazın kamulaştırma bedelinin gelir metoduna göre tespiti suretiyle değerinin biçilmesi gerekirken, acele el koyma dosyasında belirlenen verilerle yetinilerek eksik inceleme ile hüküm kurulması Yargıtay tarafından doğru görülmemiştir.”
Blog Yazılarımız: Kamulaştırmasız El Atma Davaları
Av. Tuğçe Çığlı
Av. Serhan Cantaş