Türk Ticaret Kanunu m. 875’de eşyanın taşınmasında zıya veya hasar ile gecikmeden doğan zarardan sorumluluk düzenlenmiştir. İlgili madde “(1) Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.
(2) Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır.
(3) Gecikme hâlinde herhangi bir zarar oluşmasa da taşıma ücreti gecikme süresi ile orantılı olarak indirilir; meğerki, taşıyıcı her türlü özeni gösterdiğini ispat etmiş olsun.”
Bahsi geçen taşıyıcının sorumluluğu mutlak değildir. Kanunun devam maddelerinde sorumluluğun sınırları çizilmiştir.
Taşıyıcının Sorumluluktan Kurtulması
TTK m. 876, 877 ve 878’de taşıyıcının sorumluluktan kurtulmasının kapsamı düzenlenmiştir.
TTK 876. maddede “Zıya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur.” şeklinde düzenlenmiştir. Taşıyıcı, tüm tedbirleri almış olsa dahi zıya, hasar veya gecikmeyi engelleyemeyecekse ve bunu kanıtlayabilirse sorumluluktan kurtulabilecektir. İspat yükü bu durumda taşıyıcıya yüklenmiştir.
TTK m. 877’de ise “Taşıyıcı, taşıma aracındaki arızaya, taşıtı kiraladığı kişinin onun temsilcilerinin veya çalışanlarının kusuruna dayanarak sorumluluktan kurtulamaz. Taşıyıcı, taşıma aracındaki arızaya, taşıtı kiraladığı kişinin onun temsilcilerinin veya çalışanlarının kusuruna dayanarak sorumluluktan kurtulamaz.” Olarak ifade edilmiştir. Bahsi geçene durumlarda taşıyıcının sorumluluktan kurtulması mümkün değildir çünkü kanundan doğan bir yükümlülük mevcuttur.
Özel Sebeplerle Taşıyıcının Sorumluluktan Kurtulması
Özel haller TTK m. 878 de düzenlenmiştir.
“(1) Zıya, hasar veya teslimdeki gecikme, aşağıdaki hâllerden birine bağlanabiliyorsa taşıyıcı sorumluluktan kurtulur:
- a) Sözleşme veya teamüle uygun olarak üstü açık bir aracın kullanılmış olması yahut güverteye yükleme yapılması.
- b) Gönderen tarafından yapılan yetersiz ambalajlama.
- c) Eşyanın gönderen veya gönderilen tarafından işleme tabi tutulması, yüklenmesi veya boşaltılması.
- d) Eşyanın; özellikle kırılma, paslanma, bozulma, kuruma, sızma, olağan fire yoluyla kolayca zarar görmesine yol açan doğal niteliği.
- e) Taşınacak paketlerin gönderen tarafından yetersiz etiketlenmesi.
- f) Canlı hayvan taşıması.
- g) 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu ile diğer kanun ve düzenlemelerde yer alan hükümlerin taşıyıcının sorumluluktan kurtulmasını haklı gösterdiği hâller.
(2) Herhangi bir zararın hâl ve şartlara göre birinci fıkrada öngörülen bir sebebe bağlanmasının muhtemel bulunduğu durumlarda, o zararın bu sebepten ileri geldiği varsayılır. Birinci fıkranın (a) bendinde öngörülen olağanüstü zıya veya hasar hâlinde bu karine geçerli olmaz.
(3) Zıya, hasar veya gecikme, gönderenin eşyanın taşınmasına ilişkin özel talimatlarına taşıyıcının uymamasından ileri gelmişse, taşıyıcı birinci fıkranın (a) bendine dayanarak sorumluluktan kurtulamaz.
(4) Taşıyıcı, sözleşme uyarınca eşyayı sıcağa, soğuğa, ısı değişikliklerine, neme, sarsıntılara ya da benzer etkilere karşı özel olarak koruma yükümlülüğü altında ise, birinci fıkranın (d) bendine ancak, hâl ve şartlara göre, özellikle de gerekli donanımın seçimi, bakımı ve kullanımına ilişkin kendisine düşen tüm önlemleri almış ve özel talimatlara uygun davranmış bulunması hâlinde dayanabilir.
(5) Taşıyıcı birinci fıkranın (f) bendine ancak hâl ve şartlara göre kendisine düşen tüm önlemleri almış ve özel talimatlara uygun davranmış bulunması hâlinde dayanabilir.”
Zıya, hasar veya gecikme birinci fıkradaki sebeplerden biri nedeniyle vuku bulmuşsa tayıcı sorumluluktan kurtulabilir.
Taşıyıcının Sorumluluk Sınırları
Eşyanın taşıma sırasında zıyaı, hasar ya da gecikmesi nedeniyle zararın ortaya çıkması durumunda, taşıyıcı ortaya çıkan zararı tazmin etmekle yükümlüdür. Taşıyıcının sorumluluk sınırı ise TTK m. 882’de düzenlenmiştir.
“(1) Gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır.
(2) Gönderinin münferit parçalarının zıyaı veya hasarı hâlinde taşıyıcının sorumluluğu;
- a) Gönderinin tamamı değerini kaybetmişse tamamının,
- b) Gönderinin bir kısmı değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının, net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır.
(3) Taşıyıcının, taşıma süresinin aşılmasından doğan sorumluluğu, taşıma ücretinin üç katı ile sınırlıdır.
(4) Özel Çekme Hakkı, eşyanın taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki veya taraflarca kararlaştırılan diğer bir tarihteki, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenen değerine göre Türk Lirasına çevrilir.”
Yargıtaya göre, eşyanın tamamı zıyaı veya hasara uğraması durumunda, tazminat tutarı, Özel Çekme Hakkını karşılayan miktar ile sınırlıdır. Üzerinde talep edilen tutar reddedilir.
Zarar, taşıyıcının kastı veya ağır ihmali ile gerçekleşmişse ve ispat edilmişse taşıyıcı, sorumluluktan kurtulma hallerinden ve sorumluluk sınırlamalarından istifade edemez.
Taşıyıcının Sorumluluğu Hakkında Yargıtay Kararı
- Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/7285 E., 2017/4499 K.
Davacı vekili, müvekkili şirkete Nakliyat Emtea Blok Sigorta Poliçesi ile sigortalı cam emtiasının davalı sorumluluğunda …’dan Bodrum’a sevki sırasında aracın dikkatsiz kullanılması ve yolda meydana gelen sarsıntılar nedeniyle bir kısım camların kırılarak hasar gördüğünü, hasar bedelini ödeyen müvekkilinin sigortalının haklarına halef olduğunu ileri sürerek, 12.787,00 TL’nin faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sigortalı emtianın taşıma sırasında hasar gördüğü ve hasarın meydana gelmesinde davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 12.787,00 TL’nin 12/05/2014 tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, taşımadan kaynaklanan hasar bedelinin rücuan tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, dava konusu taşımanın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 882/2 madde ve fıkrasında “Gönderinin münferit parçalarının zıyaı veya hasarı hâlinde taşıyıcının sorumluluğu; Gönderinin tamamı değerini kaybetmişse tamamının, gönderinin bir kısmı değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının, net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. ” hükmü düzenlenmiştir. Bu itibarla, mahkemece anılan yasal düzenleme uyarınca taşıyıcı davalının taşıma sırasında oluşan hasardan kural olarak sınırlı sorumlu olduğu hususu gözetilerek bir karar vermek gerekirken bu husus üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
Taşıma Sırasında Eşyanın Kaybolması Yargıtay Kararı
- Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/14400 E., 2016/3967 K.
“Taraflar arasında görülen davada … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/03/2015 tarih ve 2013/299-2015/178 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, …. Tıp Fakültesine taşınması için davalıya teslim edilen kargonun davalı tarafından kaybedildiğini, zararlarının karşılanmaması üzerine icra takibi yapıldığını ancak takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının kargo taşıma işini, davalıya, 24 saat V.I.P taşıma koşuluyla teslim ettiği, kargonun bozulabilecek sağlık malzemesi olduğu, taşıma koşullarına uygun olarak kısa sürede taşınma gerekliliği konusunda davalının özel yükümlülük altına girdiği, taraflar arasında yapılan özel taşıma koşullarına aykırı olarak eşyanın kaybolduğu ve uzun bir süre sonra -10 gün sonra- bulunduğu, buna göre 24 saat içinde taşınması gereken eşyanın taşınmaması ve 10 günlük süre boyunca nerede olduğunun da bilinmemesi ancak aramalar neticesi ortaya çıkması TTK’nın 886. maddesine göre pervasızca davranış kusuru oluşturduğundan bir sınırsız sorumluluk hali oluşturduğu, bu nedenlerle dava konusu şeyin gerçek değeri üzerinden tazminat ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 465,30 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 11/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
Blog Yazılarımız: EL ATMANIN ÖNLENMESİ DAVASI (MÜDAHALENİN MEN’İ) NEDİR?
Stj. Altuğ Eliri
Av. Serhan Cantaş