Acente, ticari mümessil, ticari vekil, satış memuru veya işletmenin çalışanı gibi işletmeye bağlı bir hukuki konuma sahip olmaksızın, bir sözleşmeye dayanarak, belirli bir yer veya bölge içinde sürekli olarak ticari bir işletmeyi ilgilendiren sözleşmelerde aracılık etmeyi veya bunları o tacir adına yapmayı meslek edinen kimseye acente denir.
Tacirlerin üretilen mal ve hizmetlerini daha geniş bir çevrede pazarlayabilmek için yardımcı hizmetlerden yararlanması gerekebilir. Ancak çoğu zaman bu hizmet tacirler açısından oldukça masraflıdır. Bu durumda acente adı verilen ve ayrı bir işletme sahibi olan bu yardımcılar tacir adına tacirin ürettiği mal ve hizmetlerin satımı için sürekli aracılık faaliyeti yürütür ve tacir adına işlemler yaparlar
Bu maddeden de anlaşılacağı üzere tacir adına faaliyet yürütmek üzere bir sözleşmeyle bağlı olan tacir adına tacirin bir çalışanı gibi hareket etmeyen sürekli tacir yardımcılara acente denir.
Acentelik sözleşmesi herhangi bir şekle bağlı değildir ancak acentenin tacir adına işlem yapabilmesi için yetki yazılı şekilde verilmeli ve yetki belgesi tescil ve ilan edilmelidir.
Acentenin Unsurları Nelerdir?
- Acente Tacirin bağımsız yardımcısıdır.
Acente gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabilir. Acentenin tacirden bağımsız olarak ayrı bir kişiliği ardır ve kendi adına bir işletme işletir. Sözleşmede aksine hüküm konulmadıkça tacir acenteyi doğrudan denetleyemez ve idari talimat veremez.
- Acente taciri ilgilendiren sözleşmelerde aracılık eder ya da tacir adına hareket eder
- Acentenin tacir adına yapmış olduğu sözleşmeler ve aracılık faaliyetleri süreklilik arz etmelidir
Acentenin Borçları Nelerdir?
Acentenin tacire karşı borçları TTK’da belirtilmiştir bunlar;
1. Müvekkilin işlerini görme, menfaatlerini koruma
TTK m. 109/1 uyarınca acente müvekkilin çıkarlarını korumakla yükümlüdür Acente ilişkisi güven ilişkisine dayanır bu ilişkinin sonucunda acente sözleşme yapacağı kişileri özenle seçmekle yükümlüdür. Aksi halde acente müvekkilin uğrayacağı zararlardan kusursuzluğunu ispatlamadıkça sorumludur.
2. Bilgi verme
TTK m. 110 uyarınca acente müvekkilin maddi durumunda meydana gelebilecek değişiklikleri müvekkile bildirmek zorundadır.
3. Verilen talimata uygun hareket etme
Acente tacirin bağımsız yardımcısıdır bu yüzden tacir acentenin niteliği ile ters düşmediği sürece acenteye talimat verebilir. Acente bu talimatlara uymak zorundadır.
4. Önleyici tedbirler alma
Acentenin alabileceği önleyici tedbirler TTK m. 111^de belirtilmiştir ilgili maddeye göre;
- Acente, müvekkili hesabına teslim aldığı eşyanın taşınma sırasında hasara uğradığına dair belirtiler varsa, müvekkilinin taşıyıcıya karşı dava hakkını teminat altına almak üzere, hasarı belirlettirmek ve gereken diğer önlemleri almak, eşyayı mümkün olduğu kadar korumak veya tamamen telef olması tehlikesi varsa, Türk Borçlar Kanunu’nun 108 inci maddesi gereğince yetkili mahkemenin izniyle sattırmak ve gecikmeksizin durumu müvekkiline haber vermekle yükümlüdür. Aksi takdirde, ihmali yüzünden doğacak zararı tazmin eder.
- Satılmak üzere acenteye gönderilen mallar çabuk bozulacak cinsten ise veya değerini düşürecek değişikliklere uğrayacak nitelikteyse ve müvekkilden talimat almaya zaman uygun değilse veya müvekkil izin vermede gecikirse, acente yetkili mahkemenin izniyle Türk Borçlar Kanunu’nun 108 inci maddesi gereğince eşyayı sattırmaya yetkili ve müvekkilin menfaatleri bunu gerektiriyorsa zorunludur.
5. Müvekkile ait parayı zamanında ödeme
TBK m. 112 uyarınca acente müvekkil adına tahsil ettiği parayı zamanında iade etmeye mecburdur. Eğer Acente tahsil etmiş olduğu parayı zamanında iade etmezse gecikme faizi ve tazminat ödemek zorunda kalır.
6. Rekabet yapmama
Aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça, acente aynı yer ve bölge içinde birbiriyle rekabette bulunan tacirler adına acentelik faaliyetleri yapamaz.
Acentenin Hakları Nelerdir?
Acentenin tacire karşı hakları TTK’da belirtilmiştir bunlar;
1. Ücret talep etme
Acente yapmış olduğu acente faaliyetlerinden ücrete hak kazanırsa ücret talep edebilir
Acentenin talep edebileceği ücret sözleşme ile belirlenir ancak taraflar arasında bir özleşme yapılmamışsa acentenin alacağı ücret teamüle göre belirlenir bu da yoksa o yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi’nde tespit davası açılır.
2. Bilgi verilmesini isteme
TTK m.116 uyarınca acente önemli olan bütün konularda bilgi isteyebilir.
3. Olağanüstü masrafların ödenmesini isteme
Acente yapmış olduğu faaliyetleri için olağan giderleri tacir ile yapmış olduğu sözleşmeden alacağı ücret ile öder ancak olağanüstü masrafları acentenin yapmış olduğu faaliyet tacir adına olumlu sonuç doğurmasa bile tacir öder.
4. Hapis hakkı
TTK m. 119 uyarınca Acente, acentelik sözleşmesinden doğan tüm alacakları kendisine ödeninceye kadar kendi zilyetliğinde bulunan müvekkile ait taşınır eşyalar üzerinde hapis hakkına sahiptir ve hapis hakkından doğan haklarını kullanabilir.
Acenteliğin Sona Ermesi
Acentelik sözleşmesinin sona erme nedenleri TTK’da belirtilmiştir kanuna göre;
1. Sürenin sona ermesi
Taraflar sözleşme serbestisi ilkesinin bir sonucu olarak acentelik sözleşmesini kanunda aksi kısıtlamalar bulunmadıkça istedikleri gibi düzenleyebilirler. Taraflar acentelik sözleşmesini süreye tabi tutabilirler ve bu sürenin bitmesi ile acentelik faaliyetleri de son bulur.
Ancak, sürenin dolmasından sonra taraflar fesih ihbarında bulunmazsa sözleşmenin belirsiz süreli hale geldiği kabul edilmektedir.
2. Feshi ihbar
Taraflar belirsiz süreli acentelik sözleşmelerini üç ay önceden ihbar etmek şartı ile istedikleri zaman sonlandırabilirler. İhbar kanunda belirtildiği şekilde yapılmalıdır.
3. Haklı nedenlerle fesih
Acentelik sözleşmesi diğer tüm sürekli hukuki ilişkiler gibi hukuki ilişkinin devam etmesinin çekilmez hale gelmesi sonucunda haklı sebep ile fesholunabilir. Haklı sebeple fesih için üç aylık süreye uyulmasına gerek yoktur.
4. Taraflardan birinin ölümü, iflası, kısıtlanması
Acente ile tacir arasındaki ilişki vekâlet hükümlerine tabidir bu yüzden taraflardan birinin ölümü, iflası, kısıtlanması ile acentelik ilişkisi son bulur. Ancak, acentelik faaliyetlerinin bu şekilde sona ermesi sonucunda tarafların çıkarlarını tehlikeye sokuyorsa mirasçılar ya da kanuni temsilciler acentelik faaliyetlerine devam etmelidir.
Acenteliğin Sona Ermesinin Sonuçları
Sözleşmenin feshedilmesi sebeplerinin varlığı sonucunda acenteliğin son bulması ile zarar gören veya kusurlu davranıştan zarar gören taraf mahkemeden tazminat talebinde bulunup zararlarının giderilmesini isteyebilir.
Ek olarak, Acente sayesinde tacirin müşteri çevresini genişletmesi ve kazanç elde etmesi sonucunda acente denkleştirme talebinde bulunabilir. Denkleştirme talebi için TTK’da belirtilen denkleştirme koşullarının varlığı gereklidir bu koşullar;
- Müvekkil, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa,
- Acente, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak, onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücret isteme hakkını kaybediyorsa ve
- Somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa, acente müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir
Zamanaşımı
Acentelik sözleşmesinden doğan tüm talepler için zamanaşımı süresi beş yıldır.
Acenteliğin Haklı Sebep ile Sona Ermesi ile İlişkin Yargıtay Kararı
- Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E. 2019/1060, K.2019/7845, 4.12.2019 Tarihli kararında da
Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen sigorta acenteliği sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshedildiğini ileri sürerek ve ıslah isteminde bulunarak, ödenmemiş komisyon alacağı için 1.000,00 TL, geç ödenen ve alıkonulan komisyon alacağından kaynaklanan zarardan dolayı 1.000,00 TL, gelir kaybından dolayı 1.000,00 TL ve portföy tazminatı 667.252,42 TL’nin 01.01.2009 tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yetkili mahkemenin sözleşmede belirtildiği üzere İstanbul mahkemeleri olduğunu, anılan sözleşmenin feshedildiğini, müvekkilinin alacağının bulunduğunu, sözleşme hükümlerine göre müvekkilinin sözleşmeyi feshedebileceğini, esasen davacının ihlali nedeniyle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, başka sigorta şirketinin de acenteliğini yaptığının belirlendiğini, portföy veya başka adla tazminat istemeyeceğinin kararlaştırıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, birleşen dava yönünden verilen karar kesinleştiğinden yeniden bir karar verilmediği, asıl dava yönünden ise; davacı acente tarafından aracılık edilen ve fesih sonrası davalı … şirketinin prim tahsiline devam ettiği uzun süreli poliçelerin yapılmamış olması, dolayısıyla davacı acentenin komisyon alacağından mahrum kalmadığı ve davalı … şirketinin davacı acentenin kişisel gayreti ile oluşturduğu müşteri çevresinden yararlanmadığı, yine davacının portföyününü acenteliğini yaptığı diğer sigorta şirketlerine aktarabileceği ve fesih nedeniyle gelir kaybının sözkonusu olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Blog Yazılarımız: Rödovans Sözleşmeleri Nedir?
Stj. Av. Onur Zeybek
Av. Serhan Cantaş