GÖREVİ YAPTIRMAMAK İÇİN DİRENME SUÇU (MUKAVEMET) NEDİR?
GİRİŞ
Görevi yaptırmamak için direnme suçu, kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla cebir ve tehdit kullanılması ile meydana gelir. Bu durum 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu m. 265’te düzenlenmektedir. Kamu görevlisinin görevini yapmasını engellemeye yönelik hareket, ister görevini yapmaya başlamasından önce ister başladıktan sonra yapılsın görevi yaptırmamak için direnme suçu oluşacaktır.
Korunan hukuksal yarar, kamu idaresi organlarının görevlerini herhangi bir engelle karşılaşmadan, yerine getirmelerindeki sürekliliği sağlamak olup, bir taraftan devlete ait fonksiyonların, diğer taraftan bu fonksiyonu yerine getiren organların korunmasıdır.
Şikayet Süresi, Uzlaşma ve Dava Zamanaşımı
Ceza hukukunda uzlaşma, suç isnadı altındaki şahıs ile suçun mağdurunun bir uzlaştırmacı aracılığıyla iletişim kurarak anlaşmasıdır. Görevi yaptırmamak için direnme suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.
Suç şikayete bağlı değildir, re’sen soruşturulur. Bu sebeple herhangi bir şikayet süresine tabi değildir.
Dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Dava zamanaşımı süresi içerisinde şikayet hakkı kullanılabilir.
Ceza Kanunu Uygulamasında Kamu Görevlisi Nedir?
Kimlerin kamu görevlisi olduğu TCK m. 6/1-c’de düzenlenmiştir. Kamu görevlisi, kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişidir. TCK’ya göre; zabıta, polis, jandarma vb. memurlar; bilirkişi, tanık, hakim, savcı, avukat gibi yargı görevi yapanlar; belediye başkanı, muhtar, milletvekili gibi seçilmişler; seçim sandık başkanı gibi atanmışlar kamu görevlisidir.
Belirtmek gerekir ki Ceza Muhakemesi Kanunu m.90 hükmü uyarınca suçüstü halinde herkes tarafından geçici olarak yakalama yapılabilecek durumlarda, yakalamayı gerçekleştiren vatandaş da bu işlem bakımından TCK m.6 bakımından kamu görevlisi sayılacaktır.
Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçunun Unsurları Nelerdir?
- Bu suçun faili herkes Fail, kamu görevlisinin görevini yaparken yöneldiği kişiden başka bir kişi de olabilir. Görevin belli bir kişiye yönelmiş olması da gerekmez.
- Bu suçun oluşabilmesi için eylemin kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla işlenmesi arandığı için, direnme gösterilen işin kamu görevlisinin görevine girmesi
- Cebir veya tehdidin kamu görevlisine karşı kullanılması şarttır. Cebir veya tehdit görevin icrasına henüz başlanmadan önce gerçekleşebileceği gibi görevin icrasına başlandıktan sonra buna engel olmak için de kullanılabilir. Ancak hareketin gerçekleştirildiği sırada görevin henüz sona ermemiş olması gerekir.
- Görevi engellemeye yönelik her hareketin, cebir ve tehdit niteliğinde ve kamu görevlisinin görevini yapmasını engellemeye elverişli boyutta olması şarttır.
- Cebir ve tehdidin bizzat kamu görevlisinin huzurunda gerçekleştirilmesi aranmaz.
- Bu suç ancak icrai bir hareketle işlenebilir.
- Failin kamu görevlisinin görevini yapmasını engellemek amacıyla hareket etmesi gerektiği için genel kast yeterli değildir. Fail, mağdurun bir kamu görevlisi olduğunu ve o sırada kamu görevini yerine getirdiğini bilmeli ve bu görevin yapılmasını engellemek amacıyla hareket etmelidir.
Cezanın Artırılmasını Gerektiren Nitelikli Haller Nelerdir?
1. Suçun Yargı Görevini Yapan Kişilere Karşı İşlenmesi (TCK m. 265/2)
Bazı kamu görevlilerine yerine getirdiği görev nedeniyle daha güçlü bir koruma sağlamak amacıyla bu nitelikli hal düzenlenmiştir. Yüksek mahkemeler ve adli, idari ve askeri mahkemeler üye ve hakimleri ile Cumhuriyet savcısı ve avukatlara karşı bu suçun işlenmesi halinde nitelikli hal uygulanacaktır.
2. Suçun Kişinin Kendisini Tanınmayacak Bir Hale Sokması Suretiyle İşlenmesi (TVK m. 265/3)
Bu nitelikli halin gerekçesini, meydana getirdiği korkunun ağırlığı, mağdurun kendisini savunma ve faili teşhis olanağının azalması oluşturur. Failin dış görünüş bakımından kim olduğunun bilinmemesini sağlayacak tedbirler almış olmasıdır. Örneğin; takma sakal-bıyık, kar maskesi takarak suçun işlenmesi.
3. Suçun Birden Fazla Kişi Tarafından Birlikte İşlenmesi (TCK m. 265/3)
Bu nitelikli hal, bir taraftan mağdurun duyduğu korkunun yoğunluğuna, diğer taraftan da kendisini savunma olanağının azalmasına dayanır. Birden fazla kişinin görmeni yaptırmamak için direnme suçunu birlikte işlediğinden söz edilebilmesi için en az iki kişinin müşterek fail olarak suçu işlemiş olması gerektiği için azmettiren ve yardım edenler asgari sayının belirlenmesinde göz önünde bulundurulmaz.
4. Suçun Silahla İşlenmesi (TCK m. 265/4)
Silahın tanımı TCK m. 6/1-f’de açıklanmaktadır. Yapılan tanıma göre failin silahlı olması yeterli olmayıp, bunu kullanmış olması da gerekmektedir. Ancak bu nitelikli hal açısından silahın kullanılmış olması yeterli olup, kullanmaya elverişli olup olmaması önemli değildir, Önemli olan silahın korkutucu bir etkiye sahip olup olmadığıdır.
5. Suçun Var Olan veya Var Sayılan Suç Örgütlerinin Oluşturdukları Korkutucu Güçten Yararlanılarak İşlenmesi (TCK m. 265/4)
Bu nitelikli hal, bir yandan kötülüğün birden çok kişiden geleceğini belirtmesi, diğer yandan da kaynağı gizli olan bir gücün ortaya çıkaracağı korkunun etkisinin daha fazla olması gerekçesine dayanmaktadır.
Suç örgütünün gizli olması gerekmemektedir. Örgütün gerçekten var olması da aranmaz, var olduğunun sanılması, gerçekte mevcut olmayan bir suç örgütünün adının zikredilerek korkutucu etkinin artırılması yeterlidir. Nitelikli halin uygulanması için failin bu örgütün üyesi olmasına gerek yoktur. Ancak fail, mağdura bu örgütle bağlantısı olduğunu veya en azından isterse o örgüt elemanlarını kullanabileceğini bildirmeli ya da bu konuda bir intiba uyandırmalıdır.
Fail aynı zamanda suç örgütünün üyesi ise hem suç örgütünden, hem de nitelikli görevi yaptırmamak için direnme suçundan cezalandırılacaktır.
6. Suçun Kamu veya Özel Sağlık Kurum veya Kuruluşlarında Görev Yapan Sağlık Personeli İle Yardımcı Sağlık Personeline Karşı Görevleri Sebebiyle İşlenmesi
Bu nitelikli halin uygulanması durumunda ilgili maddelere göre tayin edilecek cezalar yarı oranında artırılır. Ayrıca hapis cezasının ertelenmesi hükümleri de uygulanmaz. Ancak hükmün açıklanmasının geriye bırakılması mümkündür.
Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçunun Cezası Nedir?
- Görevi yaptırmamak için direnme suçunun cezası, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasıdır. (TCK m. 265/1)
- Suçun yargı görevi yapan kişilere karşı (hakim, savcı, avukat, bilirkişi, tanık) işlenmesi halinde, 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasına hükmolunmuş. (TVK m.265/2)
- Suçun, kişinin kendisini tanınmayacak bir hale sokması suretiyle veya birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde verilecek ceza 1/3 oranında artırılır. (TCK m.265/3)
- Suçun silahla ya da var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Adli Para Cezası: Türk Ceza Kanununda yer alan suçların işlenmesi durumunda bu suçları işleyen kişilerin bu suçlara karşılık hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanan yaptırımdır. Görevi yaptırmamak için direnme suçunun hapis cezası, belli koşullarda adli para cezasına çevrilebilir.
Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması: Sanık hakkında verilen hüküm belli bir denetim süresi içinde sonuç doğurmaz, denetimli serbestlik yükümlülüklerine uyarsa sava ve verilmiş ceza düşer. Görevi yaptırmamak için direnme suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası hakkında hükmün açıklanmasının geriye bırakılması (hagb) kararı verilmesi mümkündür.
Cezanın Ertelenmesi: Mahkeme tarafından mahkumiyet kararıyla belirlenen hapis cezasının cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Görevi yaptırmamak için direnme suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezasının ertelenmesi mümkündür.
Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu İle İlgili Yargıtay Kararları
Avukata Karşı Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu Hakkında Yargıtay Kararı
- Yargıtay 5. Ceza Dairesi 16.09.2014 Tarihli, 3678/8473 Sayılı Kararında
“Sanığın; avukat olarak görev yapan ve tahliye için icra görevlileri ile birlikte işyerine gelen katılanın görevini yapmasını engellemek amacıyla tehdit ettiğinin iddia olunması karşısında, eylemin sübutu halinde TCK’nın 265/2. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunun oluşacağı.”
Cebir ve Tehdit Aşamasına Varmayan Karşı Koyma Hakkında Yargıtay Kararı
- Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 201912775 Sayılı Kararında
“TCK’nın 265. Maddesinde “görevi yaptırmamak için direnme” başlığıyla “seçenekli hareketli” ve “amaçlı bir fiil” olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının “cebir ve tehdit” şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, olay günü …’ın kullanmış olduğu araçta kaçak orman emvali olduğunun, tespit edilmesi üzerine başlatılan soruşturma nedeniyle olay yerine gelen sanığın katılana yönelik, “ne oluyor burda biz vatan haini miyiz” demesi üzerine olay yerinden uzaklaştırılmaya çalışıldığı esnada katılana yönelik “benim savcı tanıdıklarım var, çevrem var, sana bunun hesabını soracağım” demek suretiyle direndiğinden bahisle hakkında mahkumiyet kararı verilmiş ise de, sanığın sözlerinin bir bütün halinde Anayasal şikayet hakkını kullanacağını bildirme niteliğinde olduğu ve sonuç almaya elverişli, objektif olarak katılan üzerinde ciddi bir korku veya endişe doğuracak nitelikte olmadığı, ayrıca tüm dosya kapsamı ile sanığın katılana görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsuru olabilecek cebir tehdit niteliğinde herhangi bir davranışının da bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi bozma nedenidir.”
Blog Yazılarımız:
İyi Hal İndirimi (Takdiri İndirim) Nedir? Kravat İndirimi Nedir?
Av. Tuğçe Çığlı
Av. Serhan Cantaş