5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu, Türk vatandaşlığının kazanılması hallerini, doğumla yani aslen kazanma ve sonradan kazanma şeklinde sınıflandırma yoluna gitmiştir.
Türk Vatandaşlığının Aslen Kazanılması Nedir?
Aslen kazanma, kişinin doğum anında veya doğum sebebiyle vatandaşlığın kazanılmasıdır. Türk Vatandaşlığı Kanunu 6.maddesinde “Doğumla kazanılan Türk vatandaşlığı, soy bağı veya doğum yeri esasına göre kendiliğinden kazanılır. Doğumla kazanılan vatandaşlık doğum anından itibaren hüküm ifade eder.” İfadeleriyle bu hususu soybağı esası ve doğum yeri esası olarak kabul etmekle birlikte, kanunda aranan şartların gerçekleştiğinin tespiti sonraki bir tarih olsa da, izne tabi olmaksızın çocuk doğum anından itibaren Türk vatandaşlığını aslen kazanacaktır.
Kişinin doğumu anında soybağı ile bağlı olduğu anne ve/veya babasına bağlı olarak kazandığı vatandaşlığa kan ya da soybağı esasına göre vatandaşlık kazanma denilmektedir. Kişinin bu şekilde vatandaşlığı kazanması hali TVK m.7 de düzenlenmiştir. Buna göre, Türk vatandaşı ana veya babadan doğmuş olması yeterlidir. Burada evlilik birliği içinde veya dışında olmasının herhangi bir önemi de bulunmamaktadır. Aynı zamanda yabancı ana veya babadan başka bir vatandaşlık kazanmış olması, çocuğun Türk vatandaşlığını kazanmasına engel değildir.
Doğum yerine göre vatandaşlığın kazanılmasında ise, kişi ile doğduğu ülke arasındaki ilişki dikkate alınmaktadır. Aslında bu kuralın amacı kişinin vatansız kalmasına engel olmaktır. TVK m. 8’ e göre, “Türkiye’de doğan ve yabancı ana ve babasından dolayı doğumla herhangi bir ülkenin vatandaşlığını kazanamayan çocuk, doğumdan itibaren Türk vatandaşıdır. Türkiye’de bulunmuş çocuk aksi sabit olmadıkça Türkiye’de doğmuş sayılır.” olduğundan, vatandaşlığın kazanılması bazı şartlara bağlanmıştır. Buna göre çocuk Türkiye’de doğmuş olmalı, soybağı esasına göre ana veya babadan vatandaşlık kazanamamış olmalı ve doğum anında yabancı ülke vatandaşlığını kazanamamış olmalıdır. Yine aynı yönde, Türkiye’de bulunmuş çocuklar Türkiye’de doğmuş kabul edilmekle birlikte aksi herkes tarafından ispat edilebilir.
Türk Vatandaşlığının Sonradan Kazanılması Nedir?
Kişinin doğumdan sonra ve doğum harici sebeplerle kazandığı vatandaşlığa, vatandaşlığı sonradan kazanma denilmektedir. Bu şekilde kazanılan vatandaşlık, geçmişe etkili olmayıp karar tarihinden itibaren anlam ifade etmektedir. Aslen kazanma ile sonradan kazanma arasında kural olarak hak ve yükümlülükler olarak herhangi bir farklılık atfedilmemiştir.
Türk Vatandaşlığı Kanunu sonradan kazanma hallerini, yetkili makam kararı, evlat edinme veya seçme hakkının kullanılması olarak düzenlemektedir.
Yetkili Makam Kararı ile Türk Vatandaşlığının Kazanılması
Yetkili makam kararı ile vatandaşlığı kazanma hali doktrinde “telsik” olarak ifade edilmektedir. Telsik müessesinde, kişinin vatandaşlıkla bağlı olmadığı ülke ile çok sıkı maddi veya manevi bir bağlantısı olması vatandaşlığa alınma nedeni olarak kabul edilmektedir. Yani, burada kişinin talebi, kişi ile vatandaşı olmak istediği ülke arasında sıkı irtibat, uyum, entegrasyon bulunması ve yetkili makam kararı gerekmektedir. Ancak kişi kanunun aradığı şartları taşısa dahi yetkili makamın takdir yetkisi bulunduğundan vatandaşlığa kabul edilmeme ihtimali de bulunmaktadır. Kişinin vatandaşlığa alınma talebi ve yetkili makamın kararı, yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığının kazanılması hallerinin tamamı bakımından gereklidir.
1. Genel Olarak Türk Vatandaşlığına Alınma
Kanunda genel olarak vatandaşlığa alınmanın şartları 8 bent halinde sayılmıştır. Kanunda sayılan bu şartları taşıyan kişinin isteği ve yetkili makamın kararı ile kişi Türk vatandaşlığını kazanacaktır. TVK m.8’e göre, “Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılarda;
a) Kendi millî kanununa, vatansız ise Türk kanunlarına göre ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmak,
b) Başvuru tarihinden geriye doğru Türkiye’de kesintisiz beş yıl ikamet etmek,
c) Türkiye’de yerleşmeye karar verdiğini davranışları ile teyit etmek,
ç) Genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden bir hastalığı bulunmamak,
d) İyi ahlak sahibi olmak,
e) Yeteri kadar Türkçe konuşabilmek,
f) Türkiye’de kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini sağlayacak gelire veya mesleğe sahip olmak,
g) Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak,
şartları aranır.” .
Söz konusu maddeye göre, kişinin kendi hukukuna göre ergin ve ayırt etme gücüne haiz olması gerekmekteyken ikametinin de vatandaşlığını talep ettiği ülkede bulunması gerekmektedir.
Türk hukukunda, vatandaşlık kazanmak isteyen kişinin 5 yıl Türkiye’de ikamet etmiş olması ülke ile uyum sağladığının kabulü açısından yeterli görülmektedir. Ancak bu sürede kanuna uygun olarak ülkeye giriş yapmış ve ikamet etmiş olması şarttır. Türkiye’de ikamet süresi kural olarak kesintisiz olması gerekmekle birlikte, 5 yıllık süre içinde toplamı 12 ayı geçmemek şartı ile yurtdışına çıkılmasında engel yoktur. Yabancının Türkiye’de ikamet amacı göz önüne alınarak; kısa dönem ikamet izni, uzun dönem ikamet izni, aile ikamet izni, öğrenci ikamet izni, insani ikamet izni, insan ticareti mağduru ikamet izni olmak üzere 6 farklı ikamet izni öngörülmüştür. Bu düzenlemeler dikkate alındığında, aile ikamet izni ve uzun dönem ikamet izni sahibi kişilerin Türkiye’deki ikameti, 5 yıllık sürenin hesabında dikkate alınmaktadır. Tüm bunların yanında, aynı zamanda kişinin ülkede yerleşme iradesini gösteren şekilde ikamet etmiş olması gerekmektedir. Yine bu şartlara ek olarak sağlıklı olmak, iyi ahlak sahibi olmak, yeteri düzeyde Türkçe konuşup anlayabilme, geçimini meşru yollardan temin edebilecek gelir veya meslek sahibi olmak ve millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak şartları bulunmaktadır.
2. İstisnai Yolla Türk Vatandaşlığına Alınma
Belirli vasıfları haiz kimseleri kolay yoldan Türk vatandaşlığına almak için Kanun istisnai yolla vatandaşlığa alınma hallerini düzenlemiştir. Burada da kişinin isteği ve yetkili makamın kararı aranmakla birlikte, yetkili makam şartları taşıyan kişilerin taleplerini kanunda yazmayan sebeplerle reddedememektedir.
Mevcut düzenlemeye göre (TVK m.12), istisnai yoldan Türk vatandaşlığına alınmanın gerekli şartları; Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek hali bulunmamak, Kanunda tespit edilmiş kişi gruplarından birisine dahil olmak ve Cumhurbaşkanın Kararı’dır. Kanunda öngörülen gruplar şu şekilde sınıflandırılmaktadır;
“a) Türkiye’ye sanayi tesisleri getiren veya bilimsel, teknolojik, ekonomik, sosyal, sportif, kültürel, sanatsal alanlarda olağanüstü hizmeti geçen ya da geçeceği düşünülen ve ilgili bakanlıklarca haklarında gerekçeli teklifte bulunulan kişiler.
b) 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi uyarınca ikamet izni alanlar ile Turkuaz Kart sahibi yabancılar ve bunların yabancı eşi, kendisinin ve eşinin ergin olmayan veya bağımlı yabancı çocuğu.(1)
c) Vatandaşlığa alınması zaruri görülen kişiler.
d) Göçmen olarak kabul edilen kişiler.”
3. Yeniden Türk Vatandaşlığına Alınma
Yeniden vatandaşlığa alınma, vatandaşlığını herhangi bir sebeple kaybetmiş kişilerin tekrar vatandaşlığa alınmalarını sağlamaktadır. Kanun, Türk vatandaşlığını kaybetme şekline göre yeniden vatandaşlığa alınmayı ikamet şartlı veya ikamet şartsız kazanmak üzere ikiye ayırmıştır. Ancak her ikisi için de ortak şart, kişinin “ milli güvenlik bakımından engel teşkil edecek hali”nin bulunmamasıdır.
- İkamet Şartsız Yeniden Vatandaşlığa Alınma
- İkamet Şartlı Yeniden Vatandaşlığa Alınma
4. Evlenme Yoluyla Türk Vatandaşlığına Alınma
Evlenme yolu ile vatandaşlık kazanma son zamanlarda bir uluslararası problem haline gelmiştir. Bu sebeple kişinin doğrudan evlenme ile vatandaşlık kazanması mümkün değildir. Kanunda bu yolla vatandaşlık kazanılması sıkı şartlara bağlanmıştır. TVK m.16 ya göre, ön şartlar yani başvuru şartları ve asli şartlar olmak üzere bazı şartlar aranmaktadır. Başvuru şartları evlenme yolu ile vatandaşlığın kazanılması için müracaat etmek için yeterli görülmektedir. Buna göre yabancı eş, üç yıldan beri evli olmalı ve evlilik birliği devam ediyor olmalıdır. Bu şartları taşıyan yabancı vatandaşlığa başvuruda bulunabilmektedir. Bu şartların yanında, aile birliği içinde yaşamak, evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmamak ve milli güvenlik bakımından engel teşkil edecek hali bulunmaması gerekmektedir. Tüm bu şartların gerçekleşmesi halinde yabancı eş Türk vatandaşlığına alınabilecektir.
5. Evlat Edinilme Yolu ile Türk Vatandaşlığının Kazanılması
Evlat edinilme istisnai hallerde vatandaşlığın kazanılmasına sebep olabilir. Evlat edinilme yoluyla vatandaşlığın kazanılabilmesi için evlat edinme işleminin geçerli olarak kurulması gerekmektedir. Medeni Kanun erginlerin ve küçüklerin evlat edinme şartlarında farklılık öngörmektedir.
5901 sayılı kanunda yer alan 17.maddeye göre, “ Bir Türk vatandaşı tarafından evlat edinilen ergin olmayan kişi, milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak şartıyla, karar tarihinden itibaren Türk vatandaşlığını kazanabilir.” İfadeleriyle; karar tarihinden itibaren Türk vatandaşlığının kazanılacağı vurgulanmakta ve bu yolla vatandaşlığının kazanılabilmesi için gerekli şartlar şu şekilde sayılmaktadır:
- Evlatlığın Küçük Olması: Burada küçüğün ergin olup olmadığının tespiti için kendi milli hukukuna bakılması gerekmektedir. Vatansızlar için ise, önce ikametgah, yoksa mutad mesken o da yoksa dava tarihinde bulunduğu devlet hukukuna göre ergin olma durumu incelenmelidir. Birden fazla devlet vatandaşlığa sahip olanların ise daha sıkı ilişki içinde bulundukları devlet hukuk yetkilidir.
- Milli Güvenlik Ve Kamu Düzeni Bakımından Engel Teşkil Edecek Bir Hali Bulunmamak
Türk Vatandaşlığına Alınmada Usul
Vatandaşlığa alınmak için yapılacak başvurular bakımından yetkili makam, Türkiye içinde ikamet edilen yer valiliği, yurt dışında ise dış temsilcilikleridir. TVUK’de dış temsilcilik, “Türkiye Cumhuriyetinin yabancı ülkelerde bulunan büyükelçiliğini, başkonsolosluğunu veya konsolosluğunu” ifade edeceği düzenlenmiştir.
Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen kişi başvuruyu bizzat kendi yapabileceği gibi özel vekalet verilmesi yoluyla bu işi bir avukat aracılığıyla da takip edebilir. Daha sağlıklı sonuçlara ulaşmak için bu işin bir avukat ile takip edilmesi daha mantıklı olacaktır.
Blog Yazılarımız: YABANCILARIN TÜRKİYE’DE İKAMET İZNİ BAŞVURUSU