Madde 122- (Değişik: 2/3/2014-6529/15 md.)
(1) Dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle;
a) Bir kişiye kamuya arz edilmiş olan bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya kiraya verilmesini,
b) Bir kişinin kamuya arz edilmiş belli bir hizmetten yararlanmasını,
c) Bir kişinin işe alınmasını,
d) Bir kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını,
Engelleyen kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Nefret Söylemi – Ayrımcılık Suçu – Nefret Suçu Nedir?
- Bu kanuna ek olarak kişinin ırkçılık söyleminde bulunması hukuka aykırı olsa da suç sayılmamaktadır çünkü orada bir nefret söylemi bulunmaktadır. Bu söylem bir fiiliyata geçmeden suç sayılması mümkün değildir çünkü nefret söylemleri ifade özgürlüğü içerisinde kalır. Bu söylemlere ‘’ ben x ırkını sevmiyorum…’’ gibi örnekler verilebilir.
- Fakat bu bir fiiliyata dökülürse yukarıdaki maddede de belirtildiği üzere ayrımcılık suçu ortaya çıkar. Ayrımcılık suçunda bir ENGELLEME bulunmaktadır. Yukarıda bahsedilen nefret söyleminde doğrudan doğruya şiddet çağrısı bulunmamaktadır ama ayrımcılık suçunda bir şiddet çağrısı bulunmaktadır. ‘’Sen x etnik kökene sahipsin bu okula gidemezsin, sen eşcinselsin sana bu malı satamam…’’ gibi örneklendirilebilir.
- Nefret suçunda ise aktif bir SALDIRI söz konusudur.
Hepsinin ortak paydası Dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle yapılmasıdır.
Türk Ceza Kanunu Madde 122 Madde Gerekçesi
MADDE 122.– Madde, insanlar arasında, yürürlükteki kanun ve nizamların izin vermediği ayırımlar yapılarak, bazı kişilerin hukukun sağladığı olanaklardan yoksun hâle getirilmelerini cezalandırmaktadır.
Madde suçun maddî unsurlarını üç ayrı bentte ayrı ayrı belirtmiştir. Bu fiiller, maddede sayılan ayırım nedenlerine dayanılarak bir taşınır veya taşınmaz malın satılmaması, devredilmemesi veya bir hizmetin icra olunmaması, hizmetten yararlanmanın engellenmesi, kişinin işe alınması veya alınmamasının bu ayırım nedenlerine bağlanması, besin maddelerinin verilmemesi, kamuya arzedilmiş bir hizmetin yapılmasından kaçınılması, kişinin herhangi bir ekonomik faaliyette bulunmasının engellenmesidir.
Ancak menfi nitelik arzeden ve ihmal tabiatında bulunan bütün bu hareketler maddenin birinci fıkrasında gösterilen saiklere bağlı olarak gerçekleştirilecektir; yukarıda belirtilen olumsuz hareketler, kişilere karşı kökenleri, cinsiyetleri, aile durumları, örf ve âdetleri, kişilerin değişik felsefî inançları, ayrı bir etnik gruba mensup bulunmaları, farklı ırk, din, mezhep mensubu bulunmaları nedeni ile gerçekleştirilmiş olacaktır. Yoksa söz gelimi iş sahiplerinin beğenmedikleri kişileri işe almamalarının cezalandırılması söz konusu değildir. Amaç, vatandaşlar arasında çeşitli etmenlere dayanan grup mensubiyeti nedeniyle ayrım yaptırmamaktır. Madde böylece aslında millet bireyleri arasında bölücülük yapılmasını önlemek amacını gütmektedir.
Ayrımcılık ve Nefret Suçu Yargıtay Kararları
- Yargıtay Kararı- 18. Ceza Dairesi, E. 2015/26353 K. 2016/6373 T. 30.3.2016
‘’Somut olay incelendiğinde, sanığın TCK’nın 122. maddesinde sayılan bir fiilinin bulunmadığı anlaşıldığından, eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan … temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 30/03/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi…’’
- Yargıtay Kararı- 18. Ceza Dairesi, E. 2016/18866 K. 2017/1856 T. 21.2.2017
İncelenen dosyada; müştekilerin şikayet dilekçeleri üzerine Vize Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, şüpheli belediye başkanı olan … hakkında görevi kötüye kullanma ile nefret ve ayrımcılık suçlarından suçun unsurlarının oluşmadığı ve idare hukuk kapsamında ihtilaf olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, yapılan itiraz üzerine Kırıklareli Sulh Ceza Hakimliği’nin 11/10/2015 tarih 2015/2121 değişik iş sayılı kararı ile usul ve yasaya uygun olduğundan itirazın reddine karar verilmiştir. Ancak şüpheli hakkında iddia edilen suçların görevi kapsamında ve görevin icrası sırasında işlendiğinin iddia edilmesi nedeniyle 4483 sayılı Yasa hükümlerine göre merciden izin alınmak suretiyle soruşturmaya başlanılması gerekmektedir. Vize Cumhuriyet Başsavcılığının, 4483 sayılı Yasa hükümlerini dikkate almadan verdiği 24/08/2015 tarih 2015/375 soruşturma sayılı kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararı ile bu karara yönelik itirazı inceleyen Kırıklareli Sulh Ceza Hakimliği’nin 11/10/2015 tarih 2015/2121 değişik iş sayılı kararının hukuka aykırı olduğu açıktır.
Blog Yazılarımız: Siyasi Hakların Engellenmesi Suçu ve Cezası (TCK madde 114)
Stj. Av. Berçem ACAT
Av. Serhan CANTAŞ