Ticaretin yerellikten globale taşındığı günümüz dünya ekonomisinde gerekliliği nedeniyle Türk Hukuku’nda da döviz cinsinden faturaların düzenlenebilmesi hüküm altına alınmıştır. Global ekonomik düzene bağlı olarak ticari ilişkilerin düzenlenmesi gerekliliği ortaya çıkmış olup kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılmasının istisnaları olarak Vergi Usul Kanunu’nda düzenleme alanı bulmuştur.
Döviz Cinsinden Düzenlenen Faturalar günümüzün gerekliliğinin karşılanması nedeniyle düzenlenmiştir. Söz konusu global ekonomik düzlemin gerekliliğini sağlamak adına gerçekleştirilen düzenlemeler sadece Vergi Usul Kanunu ile sınırlı kalmayıp pek çok özelge ve genelgelerle de desteklenmiştir.
Fatura Nedir?
Fatura kavramı Türk Hukuku’nda Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenmiştir. Madde 229’da şu şekilde tarif edilmiştir.
“Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.”
Faturada en az aşağıdaki bilgiler bulunur:
- Faturanın düzenlenme tarihi seri ve sıra numarası;
- Faturayı düzenleyenin adı, varsa ticaret unvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarası;
- Müşterinin adı, ticaret unvanı, adresi, varsa vergi dairesi ve hesap numarası;
- Malın veya işin nev’i, miktarı, fiyatı ve tutarı;
- Satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası, (Malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde satıcının, teslim edilen malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde alıcının taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlemesi ve taşıtta bulundurulması şarttır.
Malın, bir mükellefin birden çok iş yerleri ile şubeleri arasında taşındığı veya satılmak üzere bir komisyoncu veya diğer bir aracıya gönderildiği hallerde de, malın gönderen tarafından sevk irsaliyesine bağlanması gereklidir. Bu bentte yazılı irsaliyeler hakkında fiyat ve bedel ile ilgili bilgiler hariç olmak üzere, bu madde hükmü ile 231 inci madde hükmü uygulanır. İrsaliyelerde malın nereye ve kime gönderildiği ayrıca belirtilir.
Şu kadar ki nihai tüketicilerin tüketim amacıyla perakende olarak satın aldıkları malları kendilerinin taşıması veya taşıttırması halinde bu mallara ait fatura veya perakende satış fişinin bulunması şartıyla sevk irsaliyesi aranmaz.)
Faturaların Düzenlenme Şekli
Faturanın düzenlenmesinde aşağıdaki kaidelere uyulur:
- Faturalar sıra numarası dahilinde teselsül ettirilir. Aynı müessesenin muhtelif şube ve kısımlarında her biri aynı numara ile başlamak üzere ayrı ayrı fatura kullanıldığı takdirde bu faturalara şube ve kısımlarına göre şube veya kısmın isimlerinin yazılması veya özel işaretle seri tefriki yapılması mecburidir.
- Faturalar mürekkeple, makine ile veya kopya kurşun kalemi ile doldurulur.
- Faturalar en az bir asıl ve bir örnek olarak düzenlenir. Birden fazla örnek düzenlendiği takdirde her birine kaçıncı örnek olduğu işaret edilir.
- Faturaların baş tarafında iş sahibinin veya namına imzaya mezun olanların imzası bulunur.
- Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Hazine ve Maliye Bakanlığı; mal veya hizmetin nev’i, miktarı, fiyatı, tutarı, satışın yapılma şekli, faaliyet konusu, sektör veya mükellefiyet türünü ayrı ayrı veya birlikte dikkate alarak, bu süreyi indirmeye ya da faturanın malın teslim edildiği veya hizmetin yapıldığı anda düzenlenmesi zorunluluğu getirmeye yetkilidir. Bu süreler içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.
- Bu Kanunun 232 nci maddesinin birinci fıkrasına göre fatura düzenlemek zorunda olanlar, müşterinin adı ve soyadı ile bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarasının doğruluğundan sorumludur. (Ancak bu sorumluluk, aynı maddenin 2 nci fıkrasının uygulandığı halleri kapsamaz.) Fatura düzenleyenin istemesi halinde müşteri kimliğini ve vergi dairesi hesap numarasını gösterir belgeyi ibraz etmek zorundadır.
Fatura Kullanma Mecburiyeti
Türk Hukuku’nda Vergi Usul Kanunu’nda gösterilen yerlerde ve zorunlu kılınan kişilerin fatura kullanma mecburiyeti bulunmaktadır.
Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler:
- Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;
- Serbest meslek erbabına;
- Kazançları basit usulde tesbit olunan tüccarlara
- Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;
- Vergiden muaf esnafa.
Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlara da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.
Yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin tebliğde yer alan miktarı geçmesi veya tebliğde yer alan miktardan az olsa dahi istemleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesi mecburidir.
Döviz Cinsinden Düzenlenen Faturalar
Türk Hukuku’nda Vergi Usul Kanunu’nun 215. Maddesiyle Türk parası kullanma zorunluluğu öngörülmüştür. Söz konusu maddeye göre;
“Kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılır. Belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebilir. Şu kadar ki yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranmaz.”
Anlaşılacağı üzere kanun maddesine yurtiçinde de yurtdışında da düzenlenen faturalar döviz cinsinden olabilir. Yurtiçinde müşterilere düzenlenen faturalarda Türk parası karşılığının gösterilmesi şartıyla döviz cinsinden düzenlenebilir. Yurtdışındaki müşteriler adına düzenlenen döviz cinsinden faturalarda ise Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranmamaktadır.
Döviz Cinsinden Düzenlenen Faturalarda Türk Lirası Karşılığının Belirlenmesi
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 18.08.2017 tarih ve 11395140-105[VUK-1- 20626]-256502 sayılı özelgesine göre;
“Yurtiçindeki müşterileriniz adına düzenleyeceğiniz faturalarınızın, Türk para birimi ile düzenlenmesi esas olup, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla yabancı para birimine göre de düzenlenmesi mümkün bulunmaktadır. Ancak, yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı bulunmamaktadır.
Bu durumda, yurt içi firmalara yapılan satışlara ilişkin olarak yabancı para birimi kullanarak düzenlediğiniz faturalarda yer vermek üzere, fatura muhteviyatı döviz cinsinden tutarın Türk Lirası karşılığının belirlenmesinde;
– Alıcı ile aranızda yapılan sözleşmede döviz kurunun taraflarca belirlenmiş olması halinde, sözleşmede belirlenen döviz kurunun,
– Alıcı ile aranızda yapılan sözleşmede döviz kurunun taraflarca belirlenmemiş olması halinde ise, faturanın düzenlendiği tarihte Resmi Gazete’ de yayımlanan T.C. Merkez Bankası döviz alış kurunun dikkate alınması gerekmektedir.” denilmiştir.
Büyük Mükellefler Vergi Dairesi tarafından verilmiş olan 02.01.2012 tarih ve B.07.1.GİB 4.99.16.01.0-VUK-280-6 sayılı özelge ye göre ise;
“1- Yurtiçi firmalardan yapacağınız dövize endeksli mal alımlarına istinaden düzenlenen sözleşmede döviz kurunun taraflarca belirlenmesi halinde, (avans olarak yapılan ödemelerde dahil) düzenlenecek satış faturalarında Türk Lirası karşılığının gösterilmesi şartıyla, sözleşmede belirlenen döviz kuru üzerinden ilgili bedelin Türk Lirasına çevrilerek defter kayıtlarına geçirilmesi,
2- Mal ithalatında, mal bedeli ile mal bedeli üzerinden Gümrük Makbuzu üzerinde hesaplanan Gümrük Vergisi ve KDV’nin hesaplanmasında 4458 sayılı Gümrük Kanununun 30 uncu maddesinde belirtilen T.C. Merkez Bankası döviz satış kuru geçerli olacağından, mal bedeli ve söz konusu vergilerin T.C. Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek defter kayıtlarına geçirilmesi,
3- Yurtiçi firmalardan yapacağınız dövize endeksli mal alımlarına istinaden taraflarca mal alım sözleşmesinde döviz kurunun belirlenmemiş olması ve satış faturasında mal bedelinin T.C. Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden hesaplanması durumlarında, ödeme için taraflarca döviz kuru belirlenmediğinden düzenlenecek satış faturalarındaki bedelin T.C. Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek defter kayıtlarına geçirilmesi, ayrıca fatura düzenleme tarihinden, ödemenin gerçekleştiği tarihe kadar lehinize oluşan kur farkları için şirketinizce satıcıya, aleyhinize oluşan kur farkları için ise satıcı tarafından adınıza fatura düzenlenerek, teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemler için geçerli olan oran üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir.” denmiştir.
Sonuç olarak Türk Hukuku’nda hem yurtiçinde hem de yurtdışında da düzenlenen faturalar döviz cinsinden olabilir. Yurtiçinde düzenlenen faturaların içermesi gereken Türk parası karşılığının varlığı gerekmektedir. Yurtdışında düzenlenen döviz cinsinden faturalarda ise Türk parası karşılığı gösterilme şartı bulunmamaktadır.
Döviz cinsinden faturalarda önceden kur tespiti yapılmadığı takdirde Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden Türk lirası karşılığının belirlenmesi gerekmektedir. Döviz cinsinden faturalarda önceden kur tespiti yapılmış ve belirli olması durumunda ise sözleşmede yer alan kur üzerinden Türk lirası karşılığı belirlenebilmesi mümkündür.
Blog Yazılarımız: Fatura Alacağına Dayalı İcra Takibi Nasıl Yapılır?
Stj. Av. Berçem Acat
Av. Serhan Cantaş