İmar para cezalarına, İmar Kanunu’nun 42. maddesine göre bazı fiilleri işleyen kişiler hakkında para cezası uygulanacağı ile para cezalarını verecek idari merciler ve bu para cezasına ne şekilde itiraz edilebileceği düzenlenmektedir.
İdari Para Cezasına İtiraz Sebepleri Nelerdir?
İmar Kanunu’nun 42. maddesine göre itiraz sebepleri şunlar olabilir:
- Para cezasının yetkisiz kamu idaresi tarafından uygulanması,
- Para cezasının idarenin yetkisiz organı tarafından uygulanması,
- Para cezası uygulanmasını gerektiren fiillerin tespitinin yapılmadan ceza uygulanması,
- Para cezasına dayanak teşkil eden tutanakların gerekli bilgileri içermemesi,
- Tespit tarihinden makul süre geçtikten sonra para cezası uygulanması,
- Para cezası uygulanması gerekmeyen durumlarda ceza uygulanması,
- Ceza miktarının hatalı olarak belirlenmesi,
- Para cezasının yanlış kişiye uygulanması,
- Ceza ihbarnamesinin hatalı olarak düzenlenmesi veya süresinde düzenlenmemesi.
İmar Para Cezalarına Karşı İtiraz Nereye Yapılır?
İmar para cezalarına karşı, encümene dilekçe ile itiraz edilebilir. Dilekçe öncelikle belediyenin “İmar Müdürlüğü’ne” verilir, dilekçe hakkında karar alma yetkisi encümene aittir.
İtiraz Süresi
Para cezalarına karşı itiraz için kanunda özel bir süre öngörülmemiştir. Bu sebeple dava açma süresi olan 60 günlük süre içerisinde itiraz edilebilecektir.
İmar Para Cezalarına Karşı Dava
İmar para cezalarının haksız olduğunu düşünen kişiler dava açabilir. İptal davasının ön koşulları dikkate alınarak dava açılabilecektir. Bunlar; görevli ve yetkili mahkeme, idari merci tecavüzü, ehliyet, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, dava açma süresi, husumet ve dilekçenin İdari Yargılama Usül Kanunu’nun 5. maddesine uygun olup olmadığıdır.
İmar Para Cezalarına Karşı Kimler Dava Açabilir?
İmar para cezalarına karşı, adına para cezası düzenlenen kişiler dava açabilecektir. Bunun yanısıra apartman adına düzenlenen para cezasının iptali için, özel bir yetkiye gerek olmaksızın apartman yöneticilerinin dava açma ehliyetleri bulunmaktadır.
İmar Para Cezalarında Dava Kime Karşı Açılır?
Para cezası işlemleri belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde belediye encümeni, bu sınırlar dışında ise il encümeni tarafından onaylanır. Ancak, para cezası işleminin iptali istemi ile açılacak davalarda husumet belediye veya il encümenine yöneltilemez. Çünkü bu organların belediyeyi ve il özel idaresini temsile yetkileri yoktur. Belediyeyi 5393 sayılı Belediye Kanununun 37. maddesine göre “belediye başkanı” temsil eder. Belediye başkanı, belediye idaresinin başı ve belediye tüzel kişiliğinin temsilcisidir. Aynı şekilde 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 29. maddesine göre “vali”, il özel idresinin başı ve tüzel kişiliğinin temsilcisidir. Bu sebeple iptal davalarında husumet, belediye başkanlığına veya il özel idaresini temsilen valiliğe yöneltilecektir.
İmar Para Cezalarında Dava Açma Süresi
Para cezalarına karşı dava açmak için kanunda özel bir süre öngörülmemiştir. Bu sebeple 2577 sayılı İYUK m.7’ye göre; özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde dava açma süresi, tebligat tarihinden itibaren altmış gündür.
İmar Para Cezalarına Karşı Açılacak İptal Davalarında İdari Merci Tecavüzü
Para cezalarına karşı dava açabilmek için idareye başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. 3194 sayılı İmar Kanunu’nda böyle bir düzenleme yer almamaktadır. Ancak para cezası işlemine karşı dava açmadan önce 2577 sayılı Kanun’un 11. maddesi kapsamında idareye başvurmanın önünde de herhangi bir engel bulunmamaktadır.
İmar para cezaları için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 124. maddesi kapsamında düzeltme ve şikayet başvurusunda bulunulamaz. Bu maddede düzenlenen düzeltme ve şikayet yolunun, aynı Kanu’un kapsam maddesiyle belirli vergi, resim ve harçlar hakkında uygulanması zorunlu olup, bunlar dışında kalan ve vergi niteliğinde bulunmayan para cezası hakkında uygulanmasına yasal olanak bulunmamaktadır. Zira para cezaları, gerek bu cezayı doğuran olay ve yasal dayanağı yönünden, gerekse amacı yönünden vergi, resim ve harç niteliğinde değildir. (Danıştay 6. Dairesi 24/09/1987 Tarihli, 1987/806 E., 1987/843 K.)
İdari Davaya Konu Olacak Kesin ve Yürütülmesi Gereken Bir İşlem Olup Olmadığı
İmar para cezalarının uygulanabilmesi imar mevzuatına aykırı yapı hakkında tutanak düzenlenmesi ve para cezası uygulanmasını gerektiren nedenlerin, yapıda imar mevzuatına, ruhsata, fen ve sağlık koşullarına aykırı olan hususların ve bu hususların İmar Kanunu’nun hangi maddesine aykırılık teşkil ettiğinin tutanaklarda açık olarak belirtilmesi gerekmektedir.
Para cezaları, belediye başkanlığının ve il özel idaresi genel sekreterinin teklifi üzerine, belediye encümeni veya il encümeni tarafından verilmektedir. Bunlardan belediye başkanlığının veya il özel idaresi genel sekreterliğinin teklifi, encümene para cezası alınmasını teklif eden bir yazıdır; encümen dilerse para cezası kararı vermeyebilir, bu nedenle bu teklif yazısı idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu işlem niteliğinde değildir. Encümen kararının idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu işlem niteliğinde olduğu izahtan varestedir.
Dilekçenin İYUK’un 5. maddesine Uygun Olup Olmadığı
Para cezası öngören encümen kararıyla birlikte yapı tatil zaptı ve yapı tespit zaptına, hatta yıkıma dair encümen kararına tek bir dilekçeyle dava açılabilir.
Muhtemel Hukuka Aykırılık Nedenleri ve İptal Kararı
İmar para cezalarına karşı idari yargıda dava açıldıktan sonra muhtemel hukuka aykırılık nedenleri dikkate alınarak karar verilecektir. Açılan davada idari para cezasının hukuka uygun olup olmadığı karara bağlanacaktır. Bu iptal davalarında muhtemel hukuka aykırılık nedenleri şunlardır:
- Para cezasının yetkisiz kamu idaresi tarafından uygulanması,
- Para cezasının idarenin yetkisiz organı tarafından uygulanması,
- Para cezası uygulanmasını gerektiren fiillerin tespitinin yapılmadan ceza uygulanması,
- Para cezasına dayanak teşkil eden tutanakların gerekli bilgileri içermemesi,
- Tespit tarihinden makul süre geçtikten sonra para cezası uygulanması,
- Para cezası uygulanması gerekmeyen durumlarda ceza uygulanması,
- Ceza miktarının hatalı olarak belirlenmesi,
- Para cezasının yanlış kişiye uygulanması,
- Ceza ihbarnamesinin hatalı olarak düzenlenmesi veya süresinde düzenlenmemesi.
Bilirkişi Görevlendirilmesi Gereken Durumlar
Para cezalarına karşı açılacak davalarda, uyuşmazlıkların bir kısmı teknik bilgi gerektiren durumlardır. Bu sebeple bilirkişi görevlendirilmesi gereken uyuşmazlık konuları şunlardır:
- Ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapmak,
- İmar mevzuatına aykırı yapmak,
- Standartlara uygun yapı yapmamak,
- Kapıcı daireleri ve sığınaklarla ilgili zorunluluklara uyulmaması,
- Tehlike arz eden yapısını yıkmamak.
Bilirkişi Görevlendirilmesini Gerektirmeyen Durumlar
- Ruhsat almadan yapı yapmak,
- Özel parselasyon ile hisse karşılığı belirli bir yer satmak veya almak,
- maddedeki yükümlülüklere uymamak ( harita, plan, etüt, proje ve eklerinin düzenlenmesi ve bunların yerine getirilmesinin; uygulamada bulunulacak alanın, yerleşme merkezinin ve yapının sınıfına, özelliğine ve büyüklük derecesine göre, uzmanlık alanlarına uygun olarak 38 inci maddede belirtilen meslek mensuplarına yaptırılmaması),
- Ruhsatsız yapılar için ruhsat almamak, ruhsat ve eklerine aykırılığı gidermemek,
- Geçici inşaat ve tesislerin yıktırılmaması,
- İnşaat ve tamirat yapılırken uyulması gereken kurallara uyulmaması,
- maddedeki yüükümlülüklere uyulmaması (İmar Kanunu’dan önce her ne sebeple olursa olsun evvelce ön bahçeleri yaya kaldırımı seviyesinden 0.50 metreden daha aşağıda teşekkül etmiş bulunan binalarla bu gibi arsaların sahipleri, gelip geçenlerin emniyetini temin etmek üzere, yol kenarına yönetmelikle belirtilen veya civarın karakterine göre ilgili idarece tespit edilen şekilde bahçe duvarı veya parmaklık yapmaya ve gereken emniyet tedbirlerini almaması),
- Yapı kullanma izni alındıktan sonra otopark yerlerinin, plana ve yönetmelik hükümlerine aykırı olarak başka maksatlara tahsis edilmesi,
- Kamunun selameti için alınması gereken tedbirlerin alınmaması (Arsalarda, evlerde ve sair yerlerde umumun sağlık ve selametini ihlal eden, şehircilik, estetik veya trafik bakımından mahzurlu görülen enkaz ve birikintilerin, gürültü ve duman yayan tesislerin hususi mecra, lağım, çukur, kuyu; mağara ve benzerlerinin sakıncalarının giderilmemesi ve bunların ortaya çıkmasına meydan verilmesi),
- maddeye aykırı davranmak (Belediyelerin ve il özel idarelerinin belirli yollar üzerinde mahzurlu bina bulunan veya binasız arsaların yola bakan yüzlerinin tayin edilen tarzda kapatılmasına karar vermesi üzerine taşınmaz sahiplerinin idarece verilen müddet içinde bu yerleri kapatmaması),
- Köy yerleşme alanı sınırı içinde muhtarlık izni olmadan yapı yapmak.
İmar Para Cezalarında Yetkili ve Görevli Mahkeme
İdari para cezası niteliği taşıyan imar para cezalarında görevli mahkeme, İdare Mahkemesidir. Para cezalarına karşı “taşınmazın bulunduğu yer” idare mahkemesi yetkilidir.
Para Cezalarına Karşı İptal Davasında Görevli Mahkeme İle İlgili Danıştay Kararı
- Danıştay 6. Dairesi 26/02/1990 Tarihli, 1990/31 E., 1990/188 Sayılı Kararında
“Her ne kadar 3194 sayılı Yasanın 42. maddesine göre verilen para cezalarına karşı Sulh Ceza Mahkemelerinde dava açılması gerekir ise de, bu konuda düzenlenen ödeme emri ve ihbarnamelere karşı açılacak davaların idare mahkemelerinde çözümlenmesi gerekmektedir.
Olayda da, 3194 sayılı Yasanın 42. maddesine göre para cezası verilmesine ilişkin belediye encümeni kararına karşı Sulh Ceza Mahkemesinde itirazda bulunulduğu dava dilekçesinde belirtilmekte olup, anılan belediye encümeni kararına dayanılarak düzenlenmiş bulunan ihbarnameye karşı açılan bu davanın çözümü ise idare mahkemesinin görevine girdiğinden adli yargı yerinin görevli olduğu yolunda Vergi Mahkemesince verilen kararda isabet görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.”
- Danıştay 6. Dairesi 18/12/2006 Tarihli, 2006/5672 E., 2006/6292 Sayılı Kararında
“Dosyanın incelenmesinden , dava konusu işlem ile davacıya 3194 sayılı Yasanın 42. maddesi uyarınca para cezası verildiği, İdare Mahkemesince de mevzuat değişikliği dikkate alınarak para cezasının kısmen iptal edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 2577 sayılı Yasanın 2. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca yargı kararı ile idarelerin işlem tesisine zorlanamayacağı gibi idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceğine göre, İdare Mahkemesince para cezası mevzuata aykırı bulunduktan sonra tamamının iptali gerekirken idarenin yerine geçilerek para cezasının belirlenmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır, bozmayı gerektirmiştir.”
Blog Yazılarımız: İmar Uygulamasından Doğan Davalar
Av. Tuğçe Çığlı
Av. Serhan Cantaş